"kanımdaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • دمي
        
    • دمى
        
    • في دمائي
        
    Bu demektir ki, 90 dakika sonra Kanımdaki alkol tamamen gitmiş olacaktır. Open Subtitles مما يعني أنه لم يكن هناك كحول في دمي بعد 90 دقيقة
    Hastane laboratuarları sonuçlarına göre Kanımdaki insülin emilimi normal sınırdan 14 kat daha fazlaydı. Open Subtitles إضافة لذلك، أن مختبر المشفى أشار أن نسبة الأنسولين في دمي عند دخول كانت 14 مرة ضعف الطبيعي
    Elimi kaynar suya daldırdıktan sonra, derim kendini tamamen yenileyebiliyorsa, belki de Kanımdaki bir madde, yanan insanları ya da hastaları kurtarabilir. Open Subtitles . جلدي ينمو لو أنني وضعته مع بيض مسلوق ربما إذاً دمي يمكنه انقاذ أحد احترق أو شخص مريض
    Çığlık atan insanların seslerini ve ceset kokusunu biliyorum Kanımdaki uyuşturucuların hissini biliyorum. Open Subtitles أعرف صوت صراخ الناس ورائحة الجثث, وأعرف تأثير الكوكايين الممزوج بالبارود والماريجوانا فى دمى.
    Üstelik, Kanımdaki alkol seviyesi iyice açığa çıktığında olay mahalline vardım... Open Subtitles ما كان مستوى الكحول في دمى عندما ظهرت... في مسرح الجريمة...
    Düşünüyorumda ... Kanımdaki şeyi... bir şekilde sana da transfer edebiliriz. Open Subtitles ما أعنيه أن ذلك موجود في دمائي وبالتالي فقد تكون هنالك طريقة لأنقله اليك
    Kanımdaki antikorlar, vücudundaki tüm virüs kırıntılarını yok edecek. Open Subtitles الأجسام المضادة في دمي سوف تقضي على أيّ أثار للفيروس في جسدكِ
    Yaşamsal belirtilerim, Kanımdaki oksijen seviyesiyle birlikte ekranda görüntüleniyor. Open Subtitles ويجري حاليا رصد العلامات الأساسية لي جنبا إلى جنب مع مستويات الأوكسجين في دمي.
    Kalkanım ve Kanımdaki şerefim adına onu öldürmeyi günah varsaymam Open Subtitles والأن , بـحق الـدرع وشرف دمي إرداؤهُ قـتيلاً لن يـحملني إي ذنــب.
    Tıpkı benim Kanımdaki lökositler gibi Open Subtitles الكريات البيضاء المشحونة نفسها كما في دمي
    Kanımdaki mucizevi tedaviyi saptamanın yolları üzerinde düşünüyorum. Open Subtitles أنا افكر بطرق أخرى لاستخراج العلاج المعجزة من دمي
    Akan Kanımdaki ismin üzerine yemin ederim ki kalbimdeki yazılı olan isminin üzerine yemin ederim ki sen benimsin... sadece benim... Open Subtitles بإسم دمي المتدفق ... بإسم الإنسانة المحفور اسمها على قلبي ... انتِ لي ...
    Kanımdaki hiçbir şey sizin için doğaüstü güneş koruyucusu değil. Open Subtitles دمي ليس مرهم خارق يحميكم من الشمس
    Kanımdaki alkol seviyesi kritik düzeylere indi. Open Subtitles مستوي الكحول في دمي منخفض بشكل خطير.
    "bu kase Kanımdaki yeni ahittir." Open Subtitles هذا الكأس هو العهد الجديد في دمي "
    Sülükler Kanımdaki bakırı temizliyor. Open Subtitles أنهم ينظفوا النحاس من دمي.
    Kanımdaki yüksek orandaki fosfor, loğusalık öncesi geçirdiğim humma... Open Subtitles {\pos(190,210)}،الفوسفور العالي في دمي في مرحلة ما قبل الولادة...
    Kanımdaki alkol yalnız üçte. Open Subtitles # مستوى الكحول في دمي 0.3 #
    İdrarımdaki ve Kanımdaki şekerin çok fazla olmasıyla ilgili bir durum. Open Subtitles هناك كميه كبيره من السكر فى دمى وبولى
    Şimdi de onları Kanımdaki kanserle savaşmak için kullanıyor. Open Subtitles إلان هو يستخدمه لمواجهة السرطان فى دمى
    Babam Kanımdaki zehir. Open Subtitles أبي هو السُم في دمائي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more