Bakire kanına ihtiyaçları var. Bu onlar için süt gibi. | Open Subtitles | إنهم بحاجة إلى دماء عذراء وهذا من السهل العثور عليه |
Bakire kanına ihtiyaçları var. Bu onlar için süt gibi. | Open Subtitles | إنهم بحاجة إلى دماء عذراء وهذا من السهل العثور عليه |
Rahipler, şarabı Tanrı'nın kanına, ekmeği ise vücuduna dönüştürdüklerini iddia ediyorlar. | Open Subtitles | القساوسه يزعمون تحويل النبيذ الى دم الرب والخبز الى جسد الرب |
kanına test ettik. Alkol dolu. | Open Subtitles | لقد وصل الكحول في دمك إلى معدل مرتفع للغاية |
Çünkü bu işleri bıraktım. - Yapma Hatcher. Bu iş senin kanına işlemiş. | Open Subtitles | - لأنني في الخارج انت تعلم ذلك هيا يا هاتشر انه في الدم |
Ekmeğini soyluların kanına batırdığını inkar ediyor musun? | Open Subtitles | هل تنكر انك كنت تغمس خبزك بدماء النبلاء ؟ |
Laboratuardan söylediklerine göre... çalıntı arabanın üzerinde balık yağı... uskumru ve ton balığı kanına rastlanmış. | Open Subtitles | .. المختبر يقول .. هناك زيت سمك و دماء لسمك البونيتو و قشور سمك الإسقمري على السيارة المسروقة |
"Susar başkasının kanına güneş çekilince tepelerin ardına | Open Subtitles | سوف يرغب بشرب دماء الآخرين وسيبدأ بعملية التحول |
Bilirsin ki o yoksa, gerçek torunu vefat edecek. Ve hepimiz masumların kanına batacağız. | Open Subtitles | تعرف أنه إذا كان نسلاً غير صحيح فسيموت وكلنا سنغرق في دماء الأبرياء |
Bu günlerde bakire kanına ulaşmak kolay değil, Countess. | Open Subtitles | ليس من السهل الحصول على دم بتول في هذه الأيام يا كونتيسة |
Nancy, pilotun kanına, sağlıklı kandan bir damla koyar mısın ? | Open Subtitles | نانسي ضعي نقطة من قطرة دم غير المصاب على الشريحة التي تحوي دم من الطيار |
Bu herifin kanına kendine enjekte ettiğinde kendi kanı ona saldırdı ve parçaladı. | Open Subtitles | وحين حقن دم صديقه في جسمه قام دمه بمهاجمة الدم الغريب وتدميره |
Sirk, uyuşturucu gibidir. kanına bir kez girdi mi bağımlı olursun. | Open Subtitles | السيرك مثل المخدرات عندما يدخل في دمك , تسخن |
Haşhaşın yağı kanına karıştığında, daha da bir güzel oluyor! | Open Subtitles | باستثناء عندما يترشح زيت الكتان إلى مجرى دمك, عندها أروع! |
Karaciğerin, enzimlerini dışarı atıp kanına karıştıracak. | Open Subtitles | البنكرياس كان من المفترض إفراز الإنزيمات ويفرزها في الدم |
Eskiden idam edilenlerin kanına bulanmış mendillerin ticareti yapılırdı. | Open Subtitles | لقد كان هنالك سلعة رائعة عن مناديل مغمورة بدماء المشنوقين |
Laneti kaldırmak için kanına ihtiyacımız olduğunu sonradan öğrendik. | Open Subtitles | كان هذا قبل أن نعرف إننا نحتاج إلي دمه لزوال اللعنة |
Çünkü hayatta kalmak için yalnızca birbirimizin kanına ihtiyaç duyarız. | Open Subtitles | لأننا لن نحتاج سوى لدماء بعضنا البعض لكي نعيش. |
Öyle düşman ki bu zehir insan kanına civa hızıyla delip dolaşarak vücudun sokakları olan damarlarını sirkenin sütü kesmesi gibi akışkan ve hayat dolu kanını pıhtılaştırıverir. | Open Subtitles | الذي من شانه ان يلحق اشد الضرر بدم الانسان اذ يسري بسرعة تحاكى سريان الزئبق اذ يسرى فى منافذ الجسد و مسالكه الطبيعية |
- Tek yol bu. Senin kanına ihtiyacı var. | Open Subtitles | , إنّها الطريقة الوحيدة إنّه يحتاج دمائك |
Cam ve topaz cehenneminde... dünyayı oğlumun kanına bulayabilirdim. | Open Subtitles | فى وعاء مقدس من الزجاج والياقوت الأصفر سأضع الأرض الذى امتصت دمائه |
Siperler, tüm kanına, çamuruna ve dehşetine rağmen hayatlar kurtardı. | Open Subtitles | مع كل دمائها وطينها ورعبها انقذت الخنادق الأرواح |
Tatarcık beslenmek için kurbanın etinde bir yara açar ve parazitli solucanlar tatarcığın kafasının çıktığı yere, kurbanın kanına hücum eder. | Open Subtitles | مرض يتطلب جرح بجسد الضحية حتى يتمكن من التغذّي مثل الطفيليات التي تخرج من ذبابة التسي تسي وتتوجه مباشرةً لدم الضحية |
Sanki son nefesinde, parmağını kendi kanına batırıyor ve katilin adının baş harfini yazıyor. | Open Subtitles | ببساطة لا اعرف, قد تكون من فعلها وهى تموت لقد كتبت باطراف اصبعها وعليه دمها |
Yeni Strigoi kızının, damarlarında akan Moroi kanına karşı koyamayacağından korkmuyor musun? | Open Subtitles | ألست خائفا ألا تقدر أبنتك الستريجوي على مقاومة الرغبة في دماءك ؟ |
Hücrelerini onarıp kanına oksijen sağlıyorlar. | Open Subtitles | تصلح خلاياكَ و تزوّد دمكَ بالأوكسجين |