"kanıt değil" - Translation from Turkish to Arabic

• ليس دليلا
• ليس دليلاً
• ليس بدليل
• ليس دليل

Bu genişleme için nihai bir kanıt değil, ancak bunu açıklayan genişleme dışındaki herhangi bir durum da aynı görünecektir.
وهذا ليس دليلا قاطعا على تضخم الكون، لكن أي شيء آخر يفسر هذا غير التضخم سوف يبدو مماثلا.

Evet ama bu bir kanıt değil eğer bir araya gelip onu aldatmakla suçlayacaksanız kanıta ihtiyacınız olacaktır.
نعم، لكن هذا ليس دليلا و هو ما ستحاجونه ان كنتم ستتهمونها بالخيانة

Bu sağlam bir kanıt değil.
هذا ليس دليلاً أكيداً كابتن ثرومان

O, yakılmalı. Kes şunu! Bana gösterdiğin şey bir kanıt değil.
عليك ايقاف هذا ما أظهرته لي ليس بدليل

İlginç şeyler ama kanıt değil.
هذا أمر مثير للجدل، لكنه ليس بدليل.

Bakın Bayan Allen, çektiğiniz sıkıntılar için üzgünüm ama bu bir kanıt değil.
آنسة آلن، آسف على متاعبك لكن هذا ليس دليل

Testler kanıt değil._BAR_ Hep hatalar yapılıyor.
التحليل ليس دليل كامل قد تحدث اخطاء

Bu kanıt değil yanından bile geçmez.
هذا ليس دليلا... ليس حتى إنتهاء.

Bu bir kanıt değil.
لكن هذا ليس دليلا

kanıt değil, Margaret. Tesadüf.
إنه ليس دليلا يا "مارغريت" إنها مصادفة.

Bu kanıt değil.
هذا ليس دليلا

O, gerçek kanıt değil. Sadece orada duruyordu.
ليس دليلاً حقيقيّاً بل مجرّد كذبة

Tamam ama bu bir kanıt değil.
حسناً لكن هذا ليس دليلاً.

- Bu bir kanıt değil.
-مازال ليس دليلاً

- Bu bir kanıt değil, iddia.
- هذا ليس بدليل بل تخمين

Ama onlar kanıt değil ki.
-ولكن هذا ليس بدليل لا.

Bu kanıt değil, Shlomo.
هذا ليس دليل شلومو

- Söylenti, kanıt değil.
هذا قول ليس دليل