"kanıtlamalısın" - Translation from Turkish to Arabic

• تثبت
• اثبات
• تُثبت

Acil durumlarda güvenilir olduğunu onlara kanıtlamalısın.
يجب أن تثبت لهم أنه يُمكن الإعتماد عليك فى وقت الشدة

Benimle dövüşebilme onuruna sahip olman için öncesinde kendini ring'te kanıtlamalısın.
لقد أخبرتك سابقا عليك أن تثبت نفسك في الحلبة

Bize kanıtlamalısın, dikkatini dağıtmayacağını.
يجب عليك ان تثبت لنا انك مازلت تحت التركيز هلا فعلت؟

Bana çıraklığa layık olduğunu şahsen kanıtlamalısın.
عليك اثبات نفسك حتى تستحقى ان تكونى متدربتى

Kendini kanıtlamalısın.
عليك أن تُثبت نفسك

Cevap almak için elinde şık bir ünvan ve güzel takımlardan fazlası olduğunu kanıtlamalısın.
حسنا يجب عليك ان تثبت ان لديك المزيد في جعبتك اكثر من بذلة جميلة لتستحق الاجابة

Annemin haksız olduğunu kanıtlamalısın belki de baba.
ربما عليك ان تثبت لها انها على خطأ , ابي

Efendi'nin beyazını istiyorsan dersini aldığını kanıtlamalısın.
إذما اردت المادة البيضاء الخاصة بالسيد يجب أن تثبت أنك تعلمت درسك

Tamam. Bu başka bir şey. "Bunu bana kanıtlamalısın bebek!" gibi bir şey sanki.
موافق وهذا شيء آخر ، هو مثل "أنت حصلت أن تثبت لي طفل!"

Bana onun ne kadar kötü olduğunu kanıtlamalısın.
عليكَ أن تثبت لي ما مدى سوء حالته

Gözünün ondan başkasını görmediğini kanıtlamalısın!
يجب ان تثبت انها انها الوحيدة لك

- Değerli olduğunu kanıtlamalısın.
يجب أن تثبت أنك جدير بذلك

Crixus, Sahip'e zamanının geçmediğini kanıtlamalısın.
(كريكسوس) يجب أن تثبت للدومينوس أن وقتك لم ينته بعد

Bunu ona kanıtlamalısın.
يجب أن تثبت لها ذلك.

Öyleyse bunu kanıtlamalısın.
اذا يجب ان تثبت هذا

Sana inanmamızı istiyorsan, kim olduğunu kanıtlamalısın.
(ماكس) إن أردتنا أن نصدقك فيجب أن تثبت لنا من أنت بطريقة أو بأخرى

Şimdi kendini kanıtlamalısın. Öldür onu Doug.
الآن تحتاج أن تثبت هذا لنفسك

O zamana kadar hikayeni kanıtlamalısın.
يجب عليك قبل وصولنا تقديم اثبات صحة قصتك

Bana bunu kanıtlamalısın.
أنت يجب ان اثبات ذلك بالنسبة لي

Eğer sen yapmadıysan, bunu bize kanıtlamalısın.
إذا لم تفعليها ، فـ يمكنكِ اثبات ذلك

Sadakatini kanıtlamalısın.
يجب ان تُثبت ولائك.