"kanıtlamama" - Translation from Turkish to Arabic

    • أثبت
        
    • أثبته
        
    • أبرهن
        
    Benim işim bu, Bayan Sherwood. Düşüncemi kanıtlamama izin verin. Open Subtitles هذا عملي، يا آنسة "شيروود" دعيني أثبت وجهة نظري
    Tamam ahbap, kanıtlamama yardım ettin şimdi uza. Open Subtitles حسن يا صاح ، لقد أثبت ما أريده ، انقلع
    Bu işi yapabileceğimi kanıtlamama izin ver. Open Subtitles دعني أثبت لكَ أنني أستطيع إنجاز المهمة
    Hiçbir şeyi kanıtlamama gerek yok. Open Subtitles أنا حقا لا يوجد لدي ما أثبته
    Koca adam beş aylık hamile kadına vurmayı seviyor demek. Koca adam olduğumu biliyorum. Sana bunu kanıtlamama gerek yok! Open Subtitles ـ الرجل الكبير يحب ضرب إمرأة حامل في الشهر الخامس ـ أنا أعلم أني كبير ولا أحتاج لأن أبرهن لك ذلك
    kanıtlamama gerek yok, bassam yeter. Open Subtitles ليس علي أن أثبت ذلك علي فقط أن اطبعه
    Tekrar senin için avlanmama izin ver. Sana yeniden doğan sadakatimi kanıtlamama izin ver. Open Subtitles دعني أثبت لك ولائي المولود ثانيةً.
    - Sana sayabildiğimi kanıtlamama gerek yok. Open Subtitles لست مضطرة أن أثبت لك بأني أستطيع العد
    Seni ne kadar sevdiğimi kanıtlamama izin ver. Open Subtitles دعني أثبت لك كم أحبك
    Kendimi sana kanıtlamama izin ver. Open Subtitles . دعنى أثبت براءتى لك
    Hâlâ değerli olduğumu kanıtlamama izin verin. Open Subtitles اسمح لي أن أثبت قيمتي
    Bunu kanıtlamama izin ver. Open Subtitles إذاً دعني أثبت هذا
    Değişebileceğimi kanıtlamama izin ver. Open Subtitles دعيني أثبت لكِ أنه يمكنني التغيّر{\pos(190,200)}
    Bu yüzden umuyorum ki, bana bununla kimliğimi kanıtlamama izin vereceksin. Open Subtitles لذا آمل أن تسمحي لي... أن أثبت هويتي بهذه... .
    Jewpacabra'nın gerçek olduğunu dünyaya kanıtlamama yardım et. Open Subtitles ساعدنى كى أثبت لباقى العالم أن (الجوباكابرا) حقيقى
    O zaman kendimi kanıtlamama izin verin. Open Subtitles ." إذن دعني أثبت لكَ مصداقيتي.
    O halde kendimi kanıtlamama izin ver. Open Subtitles أذن دعني أثبت نفسي
    kanıtlamama izin ver. Open Subtitles دعيني أثبت هذا.
    Başka bir şey kanıtlamama gerek yok. Open Subtitles ليس لدي شيء آخر أثبته.
    Lütfen bunu kanıtlamama izin ver. Open Subtitles -أرجوك، دعني أثبته
    Koca adam beş aylık hamile kadına vurmayı seviyor demek. Koca adam olduğumu biliyorum. Sana bunu kanıtlamama gerek yok! Open Subtitles ـ الرجل الكبير يحب ضرب إمرأة حامل في الشهر الخامس ـ أنا أعلم أني كبير ولا أحتاج لأن أبرهن لك ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more