"kanıtlamaya çalışıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أحاول إثبات
• أحاول اثبات
• أحاول إثباته
• أُحاولُ إثْبات
• أحاول العمل على
• أحاول أن أثبت
• احاول اثبات

CPD gizli görevindeyim, 10 yaşında bir kızın cinayetiyle ilgili buradaki bir mahkumun vur emrini verdiğini kanıtlamaya çalışıyorum.
أنا من شرطة شيكاغو أعمل متخفيًا أحاول إثبات جريمة قتل لطفلة في العاشرة من عمرها على سجين من هنا أمر بقتلها

Sana Teal'c'in iyi biri olduğunu kanıtlamaya çalışıyorum.
أحاول إثبات إليك ان تيلك رجل جيد

- Cinayetler işlendiği sırada aynı şehirlerde olduğunu kanıtlamaya çalışıyorum.
أحاول اثبات أنه كان في الأربع مدن المختلفه في نفس أوقات حدوث الجرائم

Ama şimdi sanırım artık bunu kendime kanıtlamaya çalışıyorum.
لكن الآن الآن أعتقد أنني أحاول إثباته لنفسي

Cinayetten suçlu olduğunuzu kanıtlamaya çalışıyorum, Bay Lankman.
أُحاولُ إثْبات بأنّك مذنب بالقتلِ، السّيد Lankman،

Teorimi kanıtlamaya çalışıyorum.
أحاول العمل على نظريتي الجديدة...

Bir sonraki finansal spekülatif dalaverenin ilaç sektöründe olacağını kanıtlamaya çalışıyorum.
أحاول أن أثبت بأن الفقاعة المالية الضخمة القادمة في المنتجات والمستحضرات الصيدلانية

Henry'nin Kopenhag'daki saldırının arkasında olduğunu kanıtlamaya çalışıyorum.
احاول اثبات بأن "هنري" هو مخطط (هجمات (كوبنهاجن

Bir şeyi kanıtlamaya çalışıyorum burada, tamam mı?
انا فقط أحاول إثبات نقطة هنا, حسناً؟

Bilemiyorum, belki de kendime bir şey kanıtlamaya çalışıyorum.
لا أعرف، ربما أنا فقط... أحاول إثبات شيء لنفسي.

- Evet! - Bunun aksini kanıtlamaya çalışıyorum.
نعم- لكننى أحاول إثبات أن هذا خطأ-

Lex'in Belle Reve'e ait olmadığını kanıtlamaya çalışıyorum.
أحاول اثبات بأن (ليكس) ليس مكانه في (بيل ريف)

Burada bir şey kanıtlamaya çalışıyorum Beth, tamam mı?
أُحاولُ إثْبات نقطة هنا بيث , اوك ؟

Yeni teorimi kanıtlamaya çalışıyorum.
أحاول العمل على نظريتي الجديدة...

Bir arkadaşıma ABD posta servisinin mükemmelliğini kanıtlamaya çalışıyorum.
أنا أحاول أن أثبت الي صديقي أن البريد الامريكي رائع

Mileva, hayatımın en önemli keşfini kanıtlamaya çalışıyorum.
انا احاول اثبات اهم