Doğruluğu kanıtlanmamış bilgiye göre hareket etmişsiniz. | Open Subtitles | رقيب يبدوا لي بأنك تصرفت على معلومات غير مؤكدة |
kanıtlanmamış ifadenizden mi bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعني شهادة غير مؤكدة الخاصة بك؟ |
Çok hevesli sağlık görevlileri el deymemiş bir suç mahalini mahvediyor, duygusal bakımdan sıkıntılı kız kardeş, soruşturan dedektif dahil kimse tarafından kanıtlanmamış olmasına rağmen elinde silah, aklında cinayet olmakla Peter Garvin'i suç mahaline koyuyor. | Open Subtitles | مسعفين يدمرون مكان الجريمة وشهادة الأخت الحساسة الغير مؤكدة بما يشمل المحققة التي تضع (بيتر جارفين) في مكان الجريمة |
Çünkü kanıtlanmamış tehditler hakkında bir hikaye ortaya atarsan, toplu paniğe yol açarsın. | Open Subtitles | لانك تدذهب الى قصة غير مؤكده الحقائق وستخلق فوضى هسيرية |
Çünkü kanıtlanmamış tehditler hakkında bir hikaye ortaya atarsan, toplu paniğe yol açarsın. | Open Subtitles | لانك تدذهب الى قصة غير مؤكده الحقائق وستخلق فوضى هسيرية |
Daniel, kanıtlanmamış bir teoriden dolayı hastane odasına 7/24 koruma vermek için gerekli izni alabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | (دانيال)، لن يمكنني الحصول على موافقة بوضع حراسة.. على غرفة بمستشفى 24 ساعة يومياً بناءاً على نظرية غير مؤكدة. |