Sakin ol, tatlım. Bir şey kanıtlayamazlar. | Open Subtitles | استرخي عزيزتي لايستطيعون اثبات اي شيء |
Kahrolası polisler bile suçunu kanıtlayamazlar. | Open Subtitles | رجال الشرطة لا يستطيعون اثبات شيء ضده |
Sarhoş olduğunu kanıtlayamazlar. | Open Subtitles | لايمكنهم اثبات انك كنت ثملًا.. |
Bak, senin bana bir şey söylediğini kanıtlayamazlar. Kanıt gerekiyor. | Open Subtitles | لا يمكنهم أن يثبتوا أنك أخبرتني شيئاً يحتاجون إلى دليل |
Ama bunu kanıtlayamazlar. Ortada kanıt yok. | Open Subtitles | لكن لا يمكنهم أن يثبتوا هذا فهم لا يملكون أيّ دليل |
Bir şey kanıtlayamazlar. | Open Subtitles | إنهم لن يستطيعون أن يثبتوا أي شيء |
Senin onu gerçekten öldürdüğünü bile kanıtlayamazlar. | Open Subtitles | هم لايمكنهم حتى اثبات انك قتلته |
O oyuncağı senin aldığını veya Daphne'ye verdiğini kanıtlayamazlar. | Open Subtitles | لايمكنهم اثبات أنك اشتريت اللعبة أو أنك أعطيتها لـ(دافني) |
Hiçbir şeyi kanıtlayamazlar. | Open Subtitles | ولن يثبتوا أيّ شيء. |