Daha sonra bu hormonlar çoğunlukla kan dolaşımına küçük miktarlarda pompalanır. | TED | ثم تُضخ هذه الهرمونات بكميات صغيرة، عادةً في مجرى الدم. |
Bu yüzden yapmaya başladığımız şey, kanseri hedef almış şekilde tasarlanan işaretleyicileri kan dolaşımına enjekte etmektir. | TED | وهكذا, ما بدأنا القيام به وبدأنا بحقن سائل خاص في مجرى الدم والذي سيستهدف السرطان. |
Daha sonra da larvalar derinin içinde yuva yaparak kan dolaşımına giriyor ve olgunlaşmış bir kurt haline geliyor. | Open Subtitles | و تقوم بعدها اليرقات بحفر ثقوب في الجلد و تتحوّل إلى دودة كاملة النمو حالما تدخل لمجرى الدم |
Paraziti varsa bıçak yarası onları serbest bırakarak kan dolaşımına karışıp tahribata yol açmasına sebep olabilir. | Open Subtitles | ان كانت في حالة نشاط فقد تكون الطعنة قد حررتهم مما تسبب بدخولهم لمجرى الدم |
Zehir, kan dolaşımına karıştığı anda göreceğin şey mavi nesnelerin şahane bir gösterisi olacak. | Open Subtitles | عندما يصبح السمّ في مجرى دمّك ستبدأ في رؤية ما يمكن أن أصفه برؤية الأجسام بلون أزرق |
kan dolaşımına yardım etmek için, seni hareket ettirmemiz gerek, tamam mı? | Open Subtitles | حاولي أن تتنفسي فحسب علينا أن نحرّككِ لنساعد دورتكِ الدموية , اتفقنا؟ |
Bu bileşimi içmek, onu kan dolaşımına karıştırmak için çok etkili bir yol değil. | Open Subtitles | بشرب هذا المركب، ليست طريقة فعالة جداً لإستيعابه في مجرى الدم |
Morris, enfeksiyon kan dolaşımına yayılırsa bu, kan basıncının düşmesine hatta ölmene bile neden olabilir. | Open Subtitles | موريس , إذا تدفقت هذه العدوى الى مجرى الدم من الممكن أن تتسبب فى هبوط ضغط الدم |
Teknik olarak aşı bir maddeyi kan dolaşımına zerk etmektir. | Open Subtitles | عمليّاً، الحقنة تضخّ مادّةً في مجرى الدم. |
Bu ilaç her neyse bir kere kan dolaşımına girdi mi vücut sıcaklığında bulunduğundan bozulma sürecini başlatmış. | Open Subtitles | إذن , أيٌ ما أصابها عندما يضربها في مجرى الدم درجة حرارة الجسم تبدأ بالانخفاض |
Hapları eritip serumlara koyacak ve direkt kan dolaşımına karıştıracağız. | Open Subtitles | سنذيب الحبوب في محلول مائيّ ونضخّهم إلى مجرى الدم. |
Arılar yumurtalarını insan kan dolaşımına enjekte eder. | Open Subtitles | تحقن الدبابير البيض إلى مجرى الدم البشري |
Ama Süper Max kan dolaşımına girince anında tesir ediyor. | Open Subtitles | لكن بمجرد وصول سوبر ماكس لمجرى الدم تظهر النتائج فى الحال |
Vücuda girdiğinde bakteri DNA'sı; elektrolitleri, kan dolaşımına bırakması için hücre sitoplazmasına.. | Open Subtitles | حمضها النووي المهضوم سيسيطر على المحتوى البلازمى لخلايا جسدك لعمل فصل بالكهرباء في مجرى دمّك |
Artmış stres seviyeleri kan dolaşımına glikoz katar. | TED | زيادة مستويات الإجهاد يرمي بالجلوكوز في الدورة الدموية. |
Bir uzay gemisini alıp, küçültüp, kan dolaşımına enjekte etmeniz gerekiyordu. | TED | توجب عليك إتخاذ سفينة فضاء، تقلص حجمها، ثم ضخها الى الدورة الدموية |