Gps'ten takip ediyoruz, şu anda Kanada sınırına doğru ilerliyor. | Open Subtitles | نحن نتعقب تحديد المواقع، و هو يتجه إلى الحدود الكندية. |
Bu üç ofis de arabayla Kanada sınırına birkaç saat uzaklıkta. | Open Subtitles | سائر تلك الثلاث مكاتب على بعد ساعات بالسيارة من الحدود الكندية |
Tahminimce şimdiye kadar Kanada sınırına yakın bir yere varmışızdır. | Open Subtitles | أعتقد أننا فى مكان ما على الحدود الكندية الآن |
Geçen gece onu Kanada sınırına kadar kovaladık. | Open Subtitles | كانت هنا لقد رأيتها على الحدود الكندية ذات ليلة |
Hem Kanada sınırına yakın hem de çok önemli davalar üzerinde yine de çalışabilirsin. | Open Subtitles | ،إنها بقرب الحدود الكندية ولازال بإمكانك العمل على العديد من القضايا الهامة |
Kanada sınırına az bir şey kalmışken pastırma ve makul fiyatlı ilaç kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | "بمجرد أن اقتربت من الحدود "الكندية بإمكاني شم رائحة اللحم المقدد و الأسعار المعقولة للدواء |
Kanada sınırına 17 kilometre kaldı. | Open Subtitles | عشر أميال متبقية على الحدود الكندية |
Kanada sınırına az bir şey kalmışken pastırma ve makul fiyatlı ilaç kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | "بمجرد أن اقتربت من الحدود "الكندية بإمكاني شم رائحة اللحم المقدد و الأسعار المعقولة للدواء |
Kanada sınırına 17 kilometre kaldı. | Open Subtitles | عشر أميال متبقية على الحدود الكندية |
Kanada sınırına götürmüştür. | Open Subtitles | أنه توصله بأمان إلى الحدود الكندية |
Defol git buradan, yoksa seni Kanada sınırına kadar uçururum! | Open Subtitles | إخرج وإلا سأرفسك إلى الحدود الكندية! |
Kanada sınırına yakın bir yerlerde. | Open Subtitles | إنها بقرب الحدود الكندية |