Dâhice, aslında. Bir arama motoru almış ve bunu ölümü kandıracak bir yol hâline getirmiş. | Open Subtitles | أَخذتْ ماكينة بحث وحوّلتْها إلى طريقة لخداع الموتِ |
Bir arama motoru almış ve bunu ölümü kandıracak bir yol hâline getirmiş. | Open Subtitles | أخذت محرك بحث وحولتها الى وسيلة لخداع الموت. |
Çirkin vücutlarınızı Moğolları kandıracak şekilde örtün. | Open Subtitles | نكروا أجسامك القبيحة لخداع المغول |
Hizmetçileri onları sürekli kandıracak. | Open Subtitles | سيجتهد خادميهما في خداعهما |
Hizmetçileri onları sürekli kandıracak. | Open Subtitles | سيجتهد خادميهما في خداعهما |
Seni kandıracak. | Open Subtitles | سوف يقوم بخداعك |
İkimizi kandıracak kadar da akıllı. | Open Subtitles | ذكي جدا لخداع لنا على حد سواء. |
Sisyphus dünyadaki hayatı bitmeden önce ölümü kandıracak planlar yapmıştır. | Open Subtitles | قبل أن تنتهي حياته على الأرض سيزيف) عمل خطة لخداع الموت) |
Güzel ve Caffrey'i kandıracak kadar zeki. | Open Subtitles | (جميلة وماكرة كفاية لخداع (كافري |