"kanepesinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • أريكة
        
    • أريكته
        
    • على الأريكة
        
    • اريكة
        
    • اريكته
        
    • الأريكة ثم
        
    İhtar üzerine 6 saat içinde bir ülkeyi terk etmenin ve birinin kanepesinde kalakalmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. TED أعرف كيف يبدو ترك بلدك بعد إشعار ست ساعات لينتهي بك المطاف على أريكة شخص ما.
    Şimdi sadece gelininin kanepesinde uyuyan yaşlı bir kadın o. Open Subtitles الآن هي فقط إمرأة عجوز تنام على أريكة بنتها
    Joe'ya gidemiyoruz çünkü hala evini inşa ediyor ve arkadaşının kanepesinde yatıyor. Open Subtitles كما ترى لا نستطبع الذهاب إلى منزل جو لأنه مازال يبني منزله و ينام على أريكة صديقه
    Bir arkadaşım, bir yer bulamazsam kanepesinde yatabileceğimi söyledi. Open Subtitles واحد من زملائي عرض عليّ أريكته إن لم أجد شيئا.
    Ama onu beklerken, elimdeki silahla kanepesinde düşünmeye başladım. Open Subtitles ولكن وأنا جالس على الأريكة في الظلام أمسك بمسدس الكهربائي
    18 yaşına gelene kadar Agnes'in kanepesinde mi yatacaksın? Open Subtitles ستنامين على اريكة آقنيس حتى تبلغين الـ 18
    Eskiden kanepesinde oturup dünyanın her yerinde net değeri yüksek hesapları hack'lermış. Open Subtitles من الواضح انه اعتاد الجلوس على اريكته ويخترق اعلى الحسابات المصرفية مركزاً
    Kesinlikle eşcinsel olmayan bir müzisyen benim sevgilimin kanepesinde yatacak. Open Subtitles شاب موسيقي ليس شاذا ينام على أريكة صديقتي
    Metroda ya da birinin kanepesinde, ya da bir hastanede Mükemmel Uyku. Open Subtitles تعلمون تلك التي أتحدّث عنها، تخلد للنّوم في القطار أو على أريكة أحدهم
    Hâlâ boş yere kız kardeşimin kanepesinde uyuyor muyum? Open Subtitles هل لا زلت انام على أريكة أختي بلا سبب ظاهر ؟
    Annesinin kanepesinde anca para karşılığında uyurdu. Open Subtitles ونائمه على أريكة والدتها الى كونها عاملة بأجر تتقاضاه
    Şimdi burada boşanmış, yalnız ailesinin kanepesinde yaşıyor. Open Subtitles وها هو الآن مطلق بدون أصدقاء يعيش على أريكة والديه
    Sonunda yine babamların kanepesinde yatabilirim. Open Subtitles ربما ينتهي بي الأمر أنام على أريكة أبوي مجدداً.
    Müvekkillerimden birinin kocası annesinin kanepesinde uyuyor, sayemde. Open Subtitles زوج احدى موكلاتي ينام على أريكة والدته والفضل لي
    Bazen karınız küçük bir servet harcıyor Dünyanın en rahatsız edici kanepesinde! Open Subtitles أحياناً، تنفق زوجتك ثروة على أريكة غير مريحة على الإطلاق
    Ayrıca kiramı ödeyemeyince 5 hafta boyunca kanepesinde uyumama izin verdi. Open Subtitles بالاضافة لذلك، سمح لي بالنوم على أريكته لمدّة خمسة أسابيع عندما فقدت أجر الباطن
    Otobüse binmez. Kendi yemeğini getirmez. Gece kanepesinde yatmana izin vermez. Open Subtitles لا يريد استقلال الحافلة,لا يلف غدائه لا يسمح لك بقضاء الليل على أريكته
    Güzel, artık çıplak sarılmalarınızı onun kanepesinde yapabilirsiniz. Open Subtitles جيّد ، الآن بإمكانكما إحتضان نفسيكما عاريين على أريكته
    Nasıl olur da eski sevgilisinin kanepesinde yatacağını açıkça söyler. Open Subtitles لا أستطيع أن أفهم كيف أنها قالت ببساطة أن صديقها السابق سينام عندها على الأريكة
    Artık Patrick'in kanepesinde kalmak istiyor. Open Subtitles هانتر , كان يريد ان يكون دكتور الآن يريد العيش علي اريكة باتريك
    Ama kanepesinde bedava kalmama izin veriyor. Open Subtitles ولكنه يسمح لى بالنوم على اريكته دون مقابل
    kanepesinde uyumuş ve kaçabildiği kadar hızlı kaçmış. Open Subtitles نام عندها على الأريكة ثم رحل مُسرعا ً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more