"kanlı bir" - Translation from Turkish to Arabic

• بدم
• دموية
• دموي
• ودموي
• آنابومبر
• بدمّ
• ذو دمٍ
• دامية

Soğuk kanlı bir katilmiş. Mimar özelliklerine bir yenisini ekledi.
قاتل بدم بارد , الباني يضبف هذا الي سيرته الذاتيه

Fakat Nathan Herrero geride Allan Lans'ın soğuk kanlı bir katil olduğunu ispatlayan bir video kaset bıraktı.
ولكن نيثن هيريرو ترك وراءه دليلأ مصوراً بأن آلان لانس هو قاتل بدم بارد

Ve-Ve kayda geçmesi için söyleyeyim, şok şok oldum-- hususi hekimimin hem bir kaçak hem de soğuk kanlı bir katil olmasından dolayı.
ولمعلوماتكم، أنا مصدوم ، مصدوم لذلك لأن طبيبي الشخصي هارب وقاتل بدم بارد

Öyle kanlı bir canisin ki söz yetmez seni tarife!
أنت أيها الشرير أكثر دموية مما تستطيع الكلمات أن تصفك

oraya gitmelerine izin veriyorum ve kendi deneyimleri doğrultusunda, kanlı bir şekilde öğrenmelerine yanlış olarak adlandırdıkları bir şeyi nasıl yapmayacaklarına
و أسمح لهم بذالك الخوض في ذلك و، عن طريق تجربتهم الخاصة، يتعلمون في طريقة دون دموية كيف يتجنبون ما يعتبرونه كشيء خاطئ.

Daha 15 yıl önce, İngiltere Boerslarla uzun ve kanlı bir savaşa girmişti.
كانت بريطانيا, وقبل 15 عام فقط , قد خاضت قتال دموي مرير ضد الهولنديين هناك

Dün iletişim kuramayan o oda dışındaki hayatı tanımayan, soğuk kanlı bir katildi.
بالأمس كانت عديمة التواصل تقتل بدم بارد لا تعني لها الحياة شيئاً خارج الغرفة

Onları kurtarmanın tek yolu beni şimdi öldürmek. Soğuk kanlı bir şekilde.
الطريقة الوحيدة لإنقاذهما ستكون بقتلي الآن، بدم بارد

Bu soğuk kanlı bir cinayetti ki, bu nedenden uyuşturucuyla ilgili olduğunu düşünüyoruz.
هذه جريمة قتل بدم بارد، ولديّنا إعتقاد حالـي أن لها علاقة بالمخدرات.

12 yaşında biri kaçıp da nasıl soğuk kanlı bir katil olur?
كيف يمكن لطفل عمره 12 عاما هرب من منزله أن يتحول لقاتل بدم بارد؟

Onlar sana katil diyorlar, soğun kanlı bir katil.
جميعـهم نعثوك بالقاتل قاتل بدم بارد هذا ليس صحيحاً

Bakın, Ali'nin usta bir manipülatör olduğunu biliyoruz ama onun soğuk kanlı bir katil olduğuna inanmıyorum.
انظروا نحن جميعاً نعلم أن آلي مخادعة عظيمة لكنني لا أصدق انها قاتلة بدم بارد.

Şüphesiz yapacağın bu iş soğuk kanlı bir cinayet olur.
لنكن واضحين، هذا سيكون قتل بدم بارد ما ستفعلينه

Bildiğiniz gibi Kral Shahdov kanlı bir devrime maruz kaldı.
صاحب الجلالة الملك شادوف نجا من ثورة دموية

Aşırılık yanlısı güçler arasında kanlı bir çatışma kaçınılmaz görünüyor.
مواجهة دموية بين أطراف متطرفة تبدو بأنه لايمكن تجنبها

Hayır teslim olmadılar. Onlarla kanlı bir savaşa girmiştik, hatırlamıyor musun?
لا ، غير صحيح ، قاتلونا في معركة دموية مريعة ، ألا تذكر؟

Geçmişin önemli vukuatlarını, genelde birisinin ölümüyle veya korkunç, kanlı bir olayla alakalıdır, hoş bir tatille kutlarız.
عن الأحداث الهامة في الماضي و التي لها علاقة بموت أحدهم في نهاية صراع دموي إن الإحتفال بيوم عطلة جميل

Roma'ya üzeri kanlı bir fatih gibi girmek üzeresin, ve hala bir bardak su kadar sakin görünüyorsun.
أنت علي وشك دخول روما كمحتل دموي لكنك تبدو هادئاً ككوب ماء

Müşterek amaçları birbirlerini yok etmek olan birbiriyle neredeyse eşit iki ordunun kaderinde kanlı bir beraberlik vardır.
الأهداف المشتركة بالإبادة المتبادلة, من دون جيش يتفوق على الآخر ب10 أضعاف, تؤدي حتماً إلى طريق مسدود ودموي.

22 Mayıs Hareketi adını Theodore Kaczynski'nin doğum tarihinden alıyor, 20. yüzyılda 3 bombalama olayından dolayı bombacı diye biliniyordu, kanlı bir yol izledi...
حركة الثاني والعشرين من مايو تأخذ إسمها من مولد الإرهابي ثيودور كاكزنسكي المعروف بإسم آنابومبر والذي قام خلال العقود الثلاثة الأخيرة من القرن العشرين بشن حملة عنف...

Erkeklerden nefret eden hırslı bir çıkarcının teki. Soğuk kanlı bir katil değil.
إنّها إنتهازيّة جشعة تكره الرجال إنّها ليست قاتلة بدمّ بارد

Soğuk kanlı bir katildi ve ya ben ölecektim ya da o ama...
لقد كان قاتلاً ذو دمٍ بارد ... وكان الأمر منتهياً إما بموتي أو بموته ولكن

Bilirsiniz, bir zamanlar Lübnan, ülke olarak, uzun ve kanlı bir iç savaşta yok edilmişti.
كما تعلمون، لبنان كبلد قد تدمر من قبل بسبب حرب أهلية طويلة و دامية.