"kanseri ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • سرطان
        
    Erik, kayınpederim, prostat kanseri ve muhtemelen ameliyata ihtiyacı var. TED إيريك، والد زوجتي، عانى من سرطان البروستات، وربما كان بحاجة إلى إجراء عملية.
    Şu an için bu listede bağırsak kanseri, prostat kanseri ve göğüs kanseri var. TED حاليًّا، القائمة تشمل سرطان الأمعاء، سرطان البروستاتا، وسرطان الثّدي.
    Pankreas kanseri ve doğru duyduysam en azılı olan cinsinden. Open Subtitles سرطان البنكرياس من النوع الخطير ، هذا إذا كنت أسمعهم جيداً
    Nadir bir kemik kanseri. Ve kanser bütün vücuduna yayılmış. Open Subtitles هو شكل نادر من سرطان العظام ، وهذا السرطان قد انتشر في جميع أنحاء جسدها.
    Size sormam gerek, formalite dışında, ...sigara içmenin zamanla, ...akciğer kanseri ve anfizem gibi diğer solunum yolları hastalıklarına yol açtığına inanıyor musunuz? Open Subtitles أنا يجب أن أسألك، خارج الشكلية، هل تعتقد أن تدخين السجائر، بمرور الوقت، يمكن أن يؤدي إلى سرطان الرئة و الحالات التنفسية الأخرى
    Yani sülalede gırtlak kanseri ve bağırsak iltihabı çoktur ama o kadar. Open Subtitles أعني, يوجد العديد من سرطان الحنجرة وإلتهاب القولون في عائلتي ولكن هذا مايمكنني أن أفكر به
    Abim akciğer kanseri ve kolon kanserinden öldü. Open Subtitles أخي توفي من جراء سرطان الرئة وسرطان القولون
    Muhtemelen en fazla iki tutkulu yılımız olur sonra o Alzheimer olur ya da prostat kanseri ve ben orada hayatımın sonuna kadar sondasını değiştiriyor olurum ve bu hiç tanımadığım bir adam. Open Subtitles ومن ثم ماذا, سيصاب بالزهايمر أو سرطان البروستات وها أنا أفرغ قثطرته طيلة حياتي
    Daha sonra da akciğer kanseri prostat kanseri ve mem kanseri için farklı farklı klinik deneyler yapıyoruz, bunlara sanki farklı hastalıklarmış gibi davranıyoruz, ve bu hastalıkları bu şekilde ayırmak esas ters giden şeyle de ilgili. TED و بعدها نقوم بالتجربة السريرية لعلاج سرطان الرئة و واحدة لسرطان البروستات و أخرى لسرطان الثدي، و نعالج هذه و كأنها أمراض مستقلة و طريقة تقسيمهم هذه كانت لها علاقة في الخطأ الذي حدث فعلا.
    Ve akıllara hemen kadınlarda görülen ve virüsle yayılan rahim ağzı kanseri ve birtakım farklı kanser tipleriyle ilişkilendirilen AIDS salgını geldi. TED واتجهت اذهاننا في الحال إلي سرطان عنق الرحم في النساء والذي ينتشر بسبب فيروس و وباء الإيدز الذي ارتبط بعدد من السرطانات المختلفة
    Meme kanseri ve kolon kanseri gibi birçok hastalık fiziksel hareketsizlik ile doğrudan alakalı. Aslında yüzde on oranında her ikisi ile de alakalı. TED أشياء مثل سرطان الثدي وسرطان القولون وترتبط مباشرة إلى افتقارنا إلى البدنية [نشاط]، عشرة في المئة في الواقع،
    İlacı kullanım yolumuza dönersek, bu yöntem ilacı sadece daha güçlü veya daha az toksikli yapmadı. Bu sayede pankreas kanseri ve ötesinde hemen hemen tüm imkânsız problemlere yenilikçi çözümler bulunmasının kapısını açtık. TED بإعادة التفكير بالطريقة التي نوصل فيها العلاج، نحن لا تجعلها أكثر قوة وأقل سُمية فقط، نحن أيضاَ نفتح الباب لإيجاد حلول جديدة مبتكرة لكل المشاكل المستحيلة الأخرى تقريباَ لمرضى سرطان البنكرياس وغيرهم.
    Sadece bu basit değişiklikleri yaparak erken yakalanmış prostat kanseri, ve hatta meme kanserinin ilerlemesinin önüne geçebileceğimizi gösterdik. TED أنت كذلك تستطيع أن توقف وتعاكس التدهور لسرطان البنكرياس في مراحله الأولى وكذلك سرطان الثدي بالقيام بهذه الأشياء بكل بساطة
    Onkojenler ve tümör baskılayıcı genler hakkındaki bilgileri meme kanseri, prostat kanseri ve akciğer kanseri gibi yaygın kanser türlerinden öğrendiğimizi düşünebilirsiniz ama yanılıyorsunuz. TED قد تعتقدوا بأننا تعلمنا عن وجود الجينات المسرطنة والجينات الكابحة للورم من خلال السرطانات الشائعة مثل سرطان الثدي وسرطان البروستاتا وسرطان الرئة، ولكن ذلك غير صحيح.
    Akciğer kanseri ve pasif içicilik araştırmalarını yapmak on seneler aldı. Ancak nihayetinde dönüşü olmayan bir noktaya ulaştık TED تطلب الأمر عقوداً من الأبحاث حول سرطان الرئة ودراسات التدخين غير المباشر، لكن في نهاية المطاف، بلغنا نقطة تحوّل وأقررنا قوانين حظر التدخين.
    Öyledir, kocamın kolon kanseri ve en küçük kızımın yağ aldırması falan derken bir sürü dallamayla ilgilenmişliğim vardır. Open Subtitles نعم, بين سرطان القولون لزوجي و إزالة شحوم ابنتي الصغرى "لقد اعتنيت بالكثير من "فتحات المؤخرات
    Kocam gırtlak kanseri ve çoktan kanser vücuduna yayılmış, hanımefendi. Open Subtitles زوجي يعاني من سرطان الحنجرة، سيدتي
    Yıllar sonra bu insanlar kan kanseri ... ve ikinci dereceden... kanser vakalarına yakalandılar. Open Subtitles ولأعوام عديدة لاحقة... أخذ هؤلاء يعانون من أمراض مثل سرطان الدم وسرطانات أخرى مختلفة وذلك كأضرار جانبية ناتجة من تأثير القنبلة
    Mikropların tüm bu önemli fonksiyonlara sahip olduğundan bahsettim ve aynı zamanda mikroplar geçmiş birkaç yılın ardından şuanda enflamatuar bağırsak hastalığı, kalp hastalığı, kolon kanseri ve hatta obezite de dahil olmak üzere hastalıkların tamamıyla ilişkilendirilmiştir. TED والان لقد ذكرت ان للمايكروبات الكثير من الوظائف المهمة، والان اصبح -فقط خلال السنوات القليلة الماضية- لهم علاقة بكمية كبيرة من الامراض المختلفة ، مثل داء الامعاء الالتهابي، مرض القلب ، سرطان القولون، وحتى السمنة.
    Ancak, 2004'te anti-anjiogenik tedaviler hayata geçirildiğinde, böbrek kanseri, multipl miyelom, kalın bağırsak kanseri, ve GIST'lerde 70 ile 100 arasında bir gelişme olduğunu görebiliyoruz. TED و لكن إبتداء من 2004, عندما أصبحت الأدوية المضادة لتولد الوعية متاحة لأول مرة, سترون أنه أصبح هناك من 70 إلى 100% تحسن في نسب البقاء لمن يعانون من سرطان الكلى, المايلوما المتعددة, سرطان القولون والمستقيم, و سرطان المعدة والامعاء الدقيقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more