Dün akşam Frank Gallagher'ı kapı dışarı ettiğimizde yanında biri var mıydı? | Open Subtitles | فرانك غاليغر.. هل غادر مع أحد ما عندما ركلناه خارجاً ليلة أمس؟ |
Göğüslerime baktılar, alay ettiler ve kapı dışarı ettiler beni. | Open Subtitles | نظروا الى ثدياي فجلعوني سخرية لهم ثم ركلوني خارجاً |
Ve ona, Ian, Molly konusunda hiç sorgulandı mı diye sorduğumda resmen beni kapı dışarı etti. | Open Subtitles | وعندما سألتها هل أن ايان تم استجوابه بخصوص مولي قامت بطردي من المنزل |
Onu itip itmediğinden emin değilim ama onu kapı dışarı etmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | لست أعلم إذا كان قد دفعها لكنها دفعته لتحاول إخراجه خارج الباب |
Öbür herifin kardeşime yaptığı gibi, annemin aklını çelip... beni kapı dışarı edemeyeceksin. | Open Subtitles | ولا تعتقد أنني ساتركك تتحكم بها.. ً لكي تطردني مثلما فعل الزنجي الأخير بأخي |
Kolonime sızdığın gün seni kapı dışarı etmediğime memnun oldum doğrusu. | Open Subtitles | يجعلني سعيداً أني لم أطردك خارج البوابات اليوم الذي إقتحمت فيه المستوطنه |
Sadece, Lorraine'in aptal arkadaşları kapı dışarı edildiğinde, güvende olduğundan emin olmak için geldim. | Open Subtitles | لقد اتيت لهنا فقط للتأكد بأنك بخير عندما نطرد أصدقاء لورين الحمقى من العمل |
Orkestrayı kapı dışarı etmişler. | Open Subtitles | لقد تم طردهم ، الفرقة الموسيقية |
Yine de beni öyle kapı dışarı etmesi gerekmiyordu. | Open Subtitles | ومع ذلك، لم يكن على أبيها أن يطردني بتلك الطريقة |
Belki de yeni bir plastik cerrahi kliniği açabilmek için hasta gençleri kapı dışarı eden Springfield Çocuk Hastanesi olacak. | Open Subtitles | ربما فى مستشفى سبرينجفيلد للأطفال الذى يرمى بجميع الأطال خارجاً لكى يفسح مجالاً لفتح عيادة تجميلية جديدة |
Sanırım belli bir noktadan sonra hastane onu kapı dışarı edecek. | Open Subtitles | أعتقد أن المستشفي طرده خارجاً بعد نقطة معينة |
Ben kapı dışarı ediliyorum, Grant teğmen oluyor. | Open Subtitles | انا تم ركلي خارجاً وجرانت حصل على الترقية |
Ve ona, Ian, Molly konusunda hiç sorgulandı mı diye sorduğumda resmen beni kapı dışarı etti. | Open Subtitles | وعندما سألتها هل أن ايان تم استجوابه بخصوص مولي قامت بطردي من المنزل |
Küçük numaranın beni kapı dışarı edeceğini biliyordun. | Open Subtitles | كنت تعرفين أنّ مغامرتك الصغيرة ستتسبّب بطردي |
Ve sen, başka bir adamla bir hafta sonu geçirsin diye aşkını zorla kapı dışarı ettin! | Open Subtitles | دفعت بحبك خارج الباب لتمضي الأسبوع برفقة رجل آخر |
Burada eğer paran yoksa bir bandaj takıyorlar ve kıçına tekmeyi basıyorlar. Sonra kapı dışarı ediyorlar. | Open Subtitles | تحصل على مساعدة ثم يطردونك خارج الباب |
12 yıldan sonra beni kapı dışarı ediyor. | Open Subtitles | إثنا عشر سنه و ثم ببساطه تطردني أعني ما المغزى من نذور زواجنا |
Karım ya beni terk edecekti ya da kapı dışarı edecekti. | Open Subtitles | زوجتي كانت على وشك أن تتركني أو تطردني |
Parayı yarına kadar getirmezsen seni kapı dışarı ederim. | Open Subtitles | إن لم تحصل على النقود في الغد, فسوف أطردك خارجاً! |
Birini kapı dışarı edemeyiz hata yapmış olsalar bile! | Open Subtitles | نحن لا نستطيع أن نطرد شخص خارج العائله حتى لو كان مخطئ |
- Herkes bir kiliseden kapı dışarı edilmeyi başaramaz. | Open Subtitles | أنهم تم طردهم من الكنيسة |
İstediğini yapabilmek için beni kapı dışarı etmek isteyen... bu tanımadığın zenciyle yaşarken ben ne hissediyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | كيف تردينني أشعر وأنتِ تعيشين مع هذا الزنجي المجرم... ً الذي لا تعرفينه والذي يريد أن يطردني كي يفعل مايريده؟ |
Karanlık bir grubun şüpheli menfaatlerine itaat ederek Bakan Malraux Henri Langlois'i Cinematheque Francaise'den kapı dışarı etti. | Open Subtitles | وفتح الأتحادات المحجوبة من الأهتمامات . المشكوك فيها .... الوزير مالروكس قاد |
Beni kapı dışarı edeli biraz oldu ama onun merhametine sığınmak üzereyim. | Open Subtitles | زوجتي طردتني قبل فترة مضت لكنني على وشك ان صالحها |
Palantine Plakçılıktan kapı dışarı edildim, kız arkadaşım beni dairesinden sepetledi... | Open Subtitles | لقد طردت من استديو بالانتين , صديقتى طردتنى خارج الشقة |
"lslık mı çalıyom Atın beni kapı dışarı | Open Subtitles | إذا كنت أُصَفِر " أخرجوني من الباب " |
İkimizi de kapı dışarı edecek. - Al hadi son bir lokma. | Open Subtitles | ستطردنا نحن الاثنين |