Saklanma işi, ilaç getirme işi, birinin kapıdan içeri girmesini bekleme işi... | Open Subtitles | الاختفاء والحبوب والانتظار لشخص يأتي من خلال الباب وفعل ذلك بكل نشاط |
Kafanın kapıdan içeri sığdığına şaşırdım. | Open Subtitles | مندهشٌ لكون رأسه لايزال يمرّ من خلال الباب |
SPA, asansör girişlerinin arkasında. Sağınızda kalacak cam kapıdan içeri girin. | Open Subtitles | ،المنتجع الصحي يقع ما بعد المصعد .من خلال الباب الزجاجي على يمينكِ |
Şaşırırlar. Organize olmaları için zamanları olmaz, ön kapıdan içeri dalalım. | Open Subtitles | حصلنا على عنصر المفاجاءه , يجب علينا الإنتظار وقتاً آكثر هم مطوعين للحرب , آنا اقول نذهب من خلال المدخل الامامي |
Happy'nin mükemmel Noel'i kapıdan içeri girdiği an yüzüne dolu dolu kurabiye konusu çarpması ile başlar. | Open Subtitles | يبدأ عيد ميلاد سعيد والكمال مع أنف كامل من رائحة الكعكة الثانية أنها تأتي في الباب. |
En azından kapıdan içeri girdik. Zeki görün ki yakayı ele vermeyelim. Tamam. | Open Subtitles | كان علينا العبور من الباب والان يجب ان نبدو كالعباقرة |
Şu kapıdan içeri girdiğinden beri, Gus, Gus, Gus deyip duruyorsun. | Open Subtitles | منذ و أن ولجت ذلك الباب و أنت تردّد غاس، غاس، غاس |
Haydi, namussuzlar kapıdan içeri girecekler onlara üçüncü bir göz vereceğim. | Open Subtitles | بحقك , إن أتى السافل خلال الباب , سأضرب عينه للمرة الثالثة |
Silahımı elime alarak, açık duran kapıdan içeri girdim. | Open Subtitles | دخلت من خلال الباب الاماميِ مع سلاحي الجاهزِ |
Ve sonra Prue bir Harley'in üstünde ön kapıdan içeri daldı! | Open Subtitles | وبعد ذلك برو تَحطّمتْ خلال الباب الأمامي على a هارلي! |
İlk kez bir iş gezisinden dönüp kapıdan içeri girdiğimde karım tarafından karşılanıyorum. | Open Subtitles | أول مرة أعبر من خلال الباب ... عائداً من رحلة عمل لكى تُلقى على التحية من قبل زوجتى |
Onu kapıdan içeri sokamazsın. | Open Subtitles | لن تستطيعى أن تمرريها من خلال الباب |
kapıdan içeri daldı ve ilk söylediği şey, "yeri öpün, sakın bakmayın" oldu. | Open Subtitles | انه اندفع من خلال الباب وأول شيء قاله "قال "قبل الارض "ولا تنظر لفوق" |
Tam barışıyorduk, o ön kapıdan içeri girdi. | Open Subtitles | كنت أتزين وهو عبر من خلال الباب |
kapıdan içeri girdi... | Open Subtitles | أعني ، انه جاء من خلال الباب |
Şaşırırlar. Organize olmaları için zamanları olmaz, ön kapıdan içeri dalalım. | Open Subtitles | حصلنا على عنصر المفاجاءه, يجب علينا الإنتظار وقتاً آكثرهم مطوعين للحرب, آنا اقول نذهب من خلال المدخل الامامي |
Ayağını kapıdan içeri attın. | Open Subtitles | أنت تضع قدمك في الباب |
Sana şunu söyleyebilirim ki bebeğin hayatının geri kalanını boyunca kapıdan içeri girmeni bekleyerek geçirecek. | Open Subtitles | محدّقًا في الباب... منتظر عودتكِ. |
kapıdan içeri girene kadar bekleyin, sonra uçurun onları. | Open Subtitles | انتظروا حتى يدخلوا من الباب وبعد ذلك اقتلوهم |
Bunun için ön kapıdan içeri dalabilirdik. | Open Subtitles | يمكننا أن ندخل إليها, تماماً من الباب الأمامي. |
Sadece aileme zarar vermeye çalışmayıp iyi oyunculuktan da anlamayan birinin onları satacağımı düşünmesi ve şu kapıdan içeri girdiğimde kafasına şu dekoratif sabunları fırlatmayışım yapmacık olurdu. | Open Subtitles | من أجل شخص لا يحاول إيذاؤهم فقط لكنه لا يعرف التمثيل الجيد ان دخل من عبر هذا الباب و أعطاه صوراً شخصية و صابون للتزيين |
kapıdan içeri girdim ve onları bu halde buldum, yalnız... | Open Subtitles | دخلت عبر هذا الباب و وجدتهم كما هم الآن ...إلا |