"kapalıymış" - Translation from Turkish to Arabic

    • مغلق
        
    • مغلقاً
        
    • محتجزة
        
    • مغلقا
        
    • مُغلق
        
    • مُغلقة
        
    • مطفأة
        
    • كانت مغلقة
        
    Onu bulduklarında bütün pencereler kapalıymış ve kapı içeriden kilitliymiş. Open Subtitles وجدت وكانت النوافذ مغلقة والباب مغلق من الداخل.
    - Yürüyecek, merak etme. Ama set gerçekten kapalıymış. Open Subtitles كل شيء سيكون بخير أنه موقع مغلق وعلي الذهاب ألان
    Hiç, gitmemiz gerektiğini söylüyor. Yol kapalıymış Open Subtitles لا شيء، قال أنّ علينا الرحيل، الطريق مغلق
    Bildiğimiz kadarıyla ev içerden sımsıkı kapalıymış. Open Subtitles بحسب ما نعلمه أن منزلها كان مغلقاً بإحكام و بشكل تام
    * Cennetin kapıları kapalıymış bana * Open Subtitles * تجعلني أشعر وكأني * * محتجزة في الجنة *
    ..izin sorunları nedeniyle iki haftadır kapalıymış. Open Subtitles كان مغلقا لمدة أسبوعين بسبب مشاكل في رخص البناء
    Cep telefonun kapalıymış. Open Subtitles كانت تقول بأن هاتفك مُغلق.
    Yat iskelesindek igüvenlik kameraları dün gece 11 ile sabah 7 arasında onarım için kapalıymış. Open Subtitles الكاميرات الأمنية التي تُغطي مرسى اليخوت كانت مُغلقة للإصلاحات ليلة البارحة بين الـ11: 00 والـ7:
    Buaraçgeldiğindede, içinde iki kişi varmış ve farları kapalıymış. Open Subtitles جاءت سيارة ما, بها شخصان, وكانت أضواؤها مطفأة.
    Bütün bina yenileme için dört aylığına kapalıymış. Open Subtitles إن البناء بأكمله مغلق منذ أشهر لأجل الترميم
    Kapılar tamamen kapalıymış, bu yüzden olabilir Open Subtitles العازل مغلق .. زجاج مضاد الرصاص
    kavşak şiddetli rüzgar nedeniyle kapalıymış. Open Subtitles الطريق 180 مغلق نتيجة رياح شديدة
    10 senedir kapalıymış, şehrin de ucunda. Sevdim bunu. Open Subtitles "مغلق منذ عقود وبعيد عن المدينة"، يعجبني هذا
    Buraya bir saatten az mesafedeki Burrelson'un tamirhanesi pazarları kapalıymış. Open Subtitles جراج " بوليسون" الذى يبعد عنا ساعه مغلق فى يوم الأحد.
    Asya galeri sergisini görmek istemiştim, ama kapalıymış. Open Subtitles أردت رؤية المعرض الآسيوي، لكنه مغلق
    Ankesörlü telefondan onu aramış ama adamın cebi kapalıymış. Open Subtitles لقد كانت تتصل به, لكن هاتفه كان مغلقاً
    - Elektronik laboratuvarı hâlâ kapalıymış. Open Subtitles -رأيت معمل الإلكترونيات مازال مغلقاً
    * Cennetin kapıları kapalıymış bana * Open Subtitles * محتجزة في الجنة * * الجنة *
    * Cennetin kapıları kapalıymış bana * Open Subtitles * محتجزة في الجنة *
    Birkaç yıldır kapalıymış. Open Subtitles لقد كان مغلقا لبضعة شهور
    Kapısı kapalıymış. Open Subtitles بابه كان مغلقا لقد سمع صراخا
    Ofisi gece boyunca kapalıymış. Open Subtitles -مكتبه مُغلق ليلاً .
    Yüzyıllardır kapalıymış ama tekrar açılmış. Open Subtitles لقد كانت مُغلقة لمئات الأعوام، ولكن الأن... فُتحت مُجدداً.
    Ama makina tüm gece kapalıymış, ve onu buldukları zaman da kapalıymış. Open Subtitles لكن الآلة كانت مغلقة تلك الليلة وكانت مطفأة عندما وجدوا الجثة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more