"kapasitesine" - Translation from Turkish to Arabic

    • القدرة على
        
    • سعة
        
    • قادر على تحقيق
        
    • البواخر في
        
    Böceklerin vücudu neredeyse sonsuz sayıda şekle girebilme kapasitesine sahiptir. Open Subtitles لدى أجساد الحشرات القدرة على اتّخاذ أشكال متنوعة لا نهائية.
    Ancak geçen her günle birlikte yapay evrim çağına, bir tür olarak bizlerin kendi genetik kaderimize karar verme kapasitesine sahip olacağımız bir çağa yaklaşıyoruz. TED لكن بمرور كل يوم، نقترب من عصر التطور الإرادي، الذي سنملك خلاله كنوع القدرة على أن نقرر بأنفسنا مصيرنا الجيني.
    Bugün, doktorlar Claim'in yaklaşımını sürdürüyorlar, siyah insanlar ırksal olarak beyazlardan daha az akciğer kapasitesine sahiptir. TED واليوم، مازال الأطباء يؤيدون ادعاء كارترايت بأن السود كعرق سعة الرئة لديهم أقل من البيض.
    Hâyâl gücümüzün kapasitesine, inanılmaz yaratıcı kapasitemize. Open Subtitles من سعة مخيلتنا من قدرتنا الكبيرة على الابداع
    Beynin olağandışı değişim kapasitesine sahip olduğunu biliyoruz ve bunu başarmanın en iyi yolu, yetişkinlerde bile, çevremizi değiştirmek ve modüle etmektir. TED نحن نعلم بأن الدماغ قادر على تحقيق تغيير عجيب، وأفضل طريقة لتحقيق ذلك، حتى عند البالغين، هو من خلال تغيير وتعديل بيئتنا
    Bu hücrelerin sahip olduğu asıl fonksiyonu daha yeni anlamaya başlıyoruz, ama şu anlama geliyor ki, beyin yetişkinlikte de olağanüstü değişim gösterme kapasitesine sahip. TED نحن ما زلنا في بداية فهمنا لماهية الوظيفة التي تقوم بها هذه الخلايا، لكن ما يشير إليه هذا الأمر هو أن الدماغ قادر على تحقيق تغير عجيب حتى في فترة البلوغ
    Rms Titanik en büyük yolcu kapasitesine sahip buharlı gemiymiş. Open Subtitles "سفينة (التيتانيك) كانت من أكبر البواخر في نقل المسافرين"
    Bunların yaklaşık 400'ü Anofelen ve sadece 70 kadarı sıtma bulaştırma kapasitesine sahip. TED حوالي 400 منهم من فصيلة الأنوفيليس، وحوالي 70 منهم فقط لديهم القدرة على نقل الملاريا.
    insanları özel kategorilere ayırarak, istisnalar oluşturma kapasitesine sahibiz. TED لدينا القدرة على استيعاب بعض الاستثناءات و وضع الناس في فئة خاصة.
    Yılda 1 milyar dolar değerinde birinci kalite kara katranlı eroin üretme kapasitesine sahipler. Open Subtitles لديهم القدرة على إنتاج ما يقارب قيمته مليار دولار في السنة من الهيرويين عالي النقاوة
    Anladığını düşünebilirsin ama beynin henüz hiciv kapasitesine erişmedi. Open Subtitles قد تظنين أنكِ تستوعبين الأمر لكنك دماغك لم يطور القدرة على استيعاب السخرية بعد
    Size bunun ne kadar iyi olduğunu denetmeden anlatamam, ama elime geçebilen tüm parayı yakabilme ve sahip olduğum tüm ilişkileri batırabilme kapasitesine sahip yani ne istediğinizi iyi düşünün. TED لا أستطيع أن أشرح لكم كم كانت جيدةً حتى تجربوها، وقد كان لها القدرة على صرف كل ما أمكنني جمعه من المال، وقطع كل علاقه مع أي شخص كانت لدي، لذا كن حذراً مما تتمناه.
    Bulaşıcı esnemenin bu empati kapasitesine bağlı olduğunu kanıtlamaya çalışan yeni bilimsel çalışmalar bulunsa da, tam olarak ne olduğunu ortaya çıkarmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. TED ومع ذلك، في حين تهدف أحدث الدراسات العلمية لإثبات أن التثاؤب المعدي يستند على القدرة على التعاطف، هناك حاجة إلى إجراء مزيد من البحوث لإلقاء الضوء على ما يحدث بالضبط.
    Tamam, iki vücut aynı derecede ancak farklı ısı kapasitesine sahipse... Open Subtitles إذا كان لدى جسمين نفس درجة الحرارة و لكن لديهما سعة حرارية مختلفة
    Kamyon maksimum kapasitesine kadar yüklenmiş. Ve sürücü silahlı. Open Subtitles الشاحنة محملة لأقصي سعة, والسائق مسلح.
    Rms Titanik en büyük yolcu kapasitesine sahip buharlı gemiymiş. Open Subtitles "سفينة (التيتانيك) كانت من أكبر البواخر في نقل المسافرين"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more