Beş yıl sonra kapkek işi yürümedi. | Open Subtitles | وبعد خمس سنوات الكعكات وحدها لن تفي بالغرض |
kapkek penceresi kalacak ama orayı bir de bara dönüştüreceğiz. | Open Subtitles | ويمكننا الإحتفاظ بنافذة الكعكات ولكن نحولها لحانة أيضاً |
kapkek hayalimiz kalacak sadece pahalı alkol katacağız içine. | Open Subtitles | سنحافظ على حلم الكعكات ولكننا سنضيق فقط بعض من الكحول الغالٍ |
İşinde bir sürü lezzetli kapkek varken oruç tutmak zor oluyordur. | Open Subtitles | لا بد أنه من الصعب أن تصوم مع وجود كعكات الأكواب اللذيذة في العمل. |
kapkek partisi her çarşamba sekizde. | Open Subtitles | لأن حفلة كعكات الأكواب تبدأ أيام الأربعاء في الساعة 8. |
Üç kartlı Monte'nin kapkek temalı versiyonunu yapacağım. | Open Subtitles | هذه نسخة عن لعبة البطاقات الـ3 لكن بموضوع كعكات الأكواب. |
O sırada hepsinin üzerinde "Sakin ol, kapkek ye" yazan tişörtler vardı. | Open Subtitles | "إبقى هادئاً وتناول الكعكات الصغيرة" - حسناً, لمعلوماتِكَـ الخاصة - |
Hollywood param sonunda geldi ve bildiğin gibi Han, Max ve ben kapkek penceremizi tatlı barına çevirmek istiyoruz. | Open Subtitles | حسناً , لقد وصلت أموالي أخيراً وكما تعرف يا (هان) , أنا و(ماكس) سنحول نافذة الكعكات إلى حانة للحلوى |
Max ile kapkek penceremizde açtığımız tatlı barıyla ilgili bir personel toplantısı bu. | Open Subtitles | إجتماع الموظفين هو حول حانة الحلوى الذي سأفتحه أنا و(ماكس) من نافذة الكعكات |
Bu kapkek işi olayı hiç Caroline'a göre değil. | Open Subtitles | عمل الكعكات هذا ليس لـ(كارولاين) |
Clash of the Cupcakes diye bir kapkek yarışması programı sunuyorum. | Open Subtitles | أستضيف مسابقة لكعكات الأكواب تُدعى "صدام كعكات الأكواب". |
Demek kapkek programı sunuyorsun. | Open Subtitles | تستضيف برنامجاً عن كعكات الأكواب. |