| Aslanlar, kaplanlar ve ayılar gibi benzer türler bunların dışında şu an güzel ve değişik dediğimiz yerler de buna dahil olacak. | Open Subtitles | سيشمل ذلك أنواعاً مألوفة مثل الأسود والنمور والدببة لكن هناك أيضاً مناطق واسعة من الأرض رائعة وجميلة ومتنوعة |
| Saldırganlık laboratuarı, yılanlar, kaplanlar ve ayılar üstünde çalışır. | Open Subtitles | مُختبر العُدوان يدرس الثعابين والنمور والدببة. |
| Ve kaplanlar ve ayılar, oh tanrım. | Open Subtitles | ونمور ودببة، يا للهول. |
| Aslanlar, kaplanlar ve ayılar vardı. Selam yavru! | Open Subtitles | لديهم أسود ونمور ودببة |
| Seni çok seviyordu. Yan yana gömeceğiz. Aslanlar, kaplanlar ve Sıçrayanlar. | Open Subtitles | لقد أحبك كثيراً سندفنهما سوية أسود ونمور و(سكيترز) يا إلهي |