Çünkü seni... bir kaplumbağa gibi kaldırıp... kampın öbür ucuna kadar taşırım. | Open Subtitles | وأحملك أمام البلدة كلها كسلحفاة لعينة بأرجل متدلية |
Şimdi arka kısmı aynı kafasını çıkarmış kaplumbağa gibi fırlamış şekilde. | Open Subtitles | الان النهاية بدأت تعود كسلحفاة نشطة صغيرة |
Yavaş başla, kaplumbağa gibi olsun, kertenkele gibi değil. | Open Subtitles | ابدأي ببطء, كسلحفاة وليس كسحلية |
Termostat bu gün yukarıyı gösterdiği için teşekkürler tanrım... diğer taraftan benim adam eşini bekleyen Anakonda gibi durmak yerine ürkerek kaplumbağa gibi kafasını içeri çekebilirdi... | Open Subtitles | أحمد الله أني أثرت نفسي, وألا كانت رجولتي أرتدت مثل سلحفاة تختبيء في صدفتها. بدلا من ذلك قد خرج مثل ثعبان الأنكوندا |
Düşmüş omuzlar, solgunluk kabuğuna çekilmeye çalışan bir kaplumbağa gibi. | Open Subtitles | الأكتاف المنهارة, الشحوب, مثل سلحفاة تحاول العودة إلى قوقعتها. |
kaplumbağa gibi, kendi küçük kabuğunda mı pişiyorsun? | Open Subtitles | مثل السلحفاة الصغيرة العالقة في داخل درعها. |
Aniden kendi kaplumbağa gibi ters dönmüş bulacaksın. | Open Subtitles | ثم تجد نفسك مقلوباً كالسلحفاة. |
Yağmurluk giymiş büyük bir kaplumbağa gibi gözüküyordu. | Open Subtitles | يبدو كسلحفاة كبيرة ترتدي معطف |
Aptal bir kaplumbağa gibi görünüyorsunuz! | Open Subtitles | تبدو كسلحفاة غبية |
Çikolatadan kaplumbağa gibi. | Open Subtitles | كسلحفاة الشوكولاته |
Stein'in seni yıllarca aşağılanmasından sonra nihayet onu bir kaplumbağa gibi ezdin! | Open Subtitles | لذا بعد سنوات من إساءة (ستاين)، فقدت أخيراً صوابك كسلحفاة! |
Çabuk, kaplumbağa gibi sırt üstü yat! | Open Subtitles | بسرعة مثل سلحفاة إستند على ظهرك |
John Lennon'ı vuran adamın Ninja kaplumbağa gibi giyinmiş hali. | Open Subtitles | الشخص الذي اطلق النار على جون لينون كان يلبس مثل سلحفاة النينجا لا - |
Korkmuş bir kaplumbağa gibi. | Open Subtitles | مثل سلحفاة خائفة |
Kahrolası bir kaplumbağa gibi... | Open Subtitles | إنه مثل سلحفاة لعينة |
kaplumbağa gibi sırtım yere yapışık kalmadım tüm gece. | Open Subtitles | لم أكن مستلقي على ظهري مثل السلحفاة طوال الليلة |
Çölden gelmiş olan bazı küçük çocuklar yüzemiyordu ama celep bir kaplumbağa gibi sırtına aldı onları. | Open Subtitles | لكن (دروفر) حملهم على ظهره مثل السلحفاة |
Boynunu bir kaplumbağa gibi içeri çekme. | Open Subtitles | لا تطوي رقبتِك كالسلحفاة ألم تستعد بعد؟ |