Sorun, karmaşık görünüyordu ama matematik, cebir ve geometrinin karışımıdır. | Open Subtitles | تبدو المشكلة معقدة لكن الرياضيات هي مزيج بين الجبر والهندسة |
Bu yerler ilkelliğin, tarihin ve klasik olanın bir karışımıdır ve bu bence karşı konulmaz bir şey. | Open Subtitles | مزيج ما بين البدائية و العراقة شىء لا يقاوم |
Platipus, farklı hayvanların olağanüstü bir karışımıdır. | Open Subtitles | فخلد الماء مزيج رائع من حيوانات مختلفة. |
Yani, bir nevi, manyetize edilmiş füzyon ile lazer füzyonu karışımıdır. | TED | إذن فهذا خليط من انصهار ممغنط انصهار بالليزر. |
Bunlar kaos ve düzenin, matematiksel zariflik ve çirkinliğin karışımıdır. | TED | إنها خليط من الفوضى والنظام، من الرقي الرياضي والقبح. |
Şu anda hepimiz hava soluyoruz, hava oksijen ve nitrojenin(azot) bir karışımıdır; | TED | نحن جميعا نتنفس الهواء الآن، والهواء هو خليط من الأوكسجين والنيتروجين، |
Belirli miktarlarda hidrojen, metan ve flor karışımıdır. | Open Subtitles | مزيج دقيق من الهيدروجين والميثان والفلور |
Süt, Afrika Savanı'nda avlanmaya karşı savunmasız olan bir büyükbaş hayvan yavrusunun, birkaç ayda birkaç yüz kilo alarak aslanlara yem olmasını engellemeye yarayan bir büyüme hormonu karışımıdır. | Open Subtitles | الحليب هو مزيج من هرمونات النضوج حتى تحصل على حيوان بقري، الذي كما تعلم، عرضة للافتراس |
Santeria Afrika vudusuyla Katoliğin karışımıdır. | Open Subtitles | سانتاريا " هل مزيج من الشعوذة " الأفريقية والكاثوليكا |
Genel fikire göre bütün ilaçlar kesin olarak kanıta dayanır, ve bütün ilaçsız tedaviler sadece umut ve kuruntunun bir karışımıdır, ve placebo etkisi ve şarlatanlar deneyimlere gerçekten göğüs geremezler. | Open Subtitles | الفكرة التي تقول بان كلّ الأدوية مُرتكِزة بشكلٍ قاطع على البرهان و كل العلاجات الغير دوائيّة ليست سوى مزيج من اﻷمل و الوهم، و التأثير الإيحائي و الدجّالين باطِلةحقاًفي وجهالفحوصات. |
Aslında insan gazı hidrojen karbon dioksit ve metan karışımıdır. | Open Subtitles | فالغاز الذي نطلقه هو مزيج... من الهيروجين، وثاني أكسيد الكربون، والميثاين |
Yağ bir sıvı çözelti veya birlikte durmak istemeyen iki maddenin karışımıdır, bu vakada su ve yağ, onları birlikte tutan bazı mandıra katkılarıyla beraber. | TED | الزبدة مستحلب أو مزيج من عنصرين لا يريدان أن يبقيا مع بعضهما وهما في هذه الحالة ، الماء والدهن ومعهما قليل من مواد الألبان الصلبة والتي تساعد عن إبقائهما سوياً . |
Farklı kişilerin müthiş seslerinin bir karışımıdır bu ses. | Open Subtitles | هذا الصوت مزيج لأصوات عظيمة |
Müziği reggae, rap, parranda ve merengue'nin karışımıdır. | Open Subtitles | إن موسيقاه خليط بين الراب والريجي وأشياء أخرى |
Bataklık, kum, çamur ve su karışımıdır. | Open Subtitles | الرمال المتحركة خليط من الرمال والطين والماء |
tüm bunların karışımıdır. | Open Subtitles | وتأتي قليلاً من هنا كما تعلمون إنه خليط ساحر من كل الثلاثة |
Bilinen takımyıldızların çoğu, bazıları soluk ve yakın bazıları parlak ve uzak, akraba olmayan yıldızların bir karışımıdır tümüyle. | Open Subtitles | ولكن معظم مجاميع النجوم المألوفة ما هي إلا خليط من نجوم ليست ذات صلة مشتركة بعضها خافت وقريب |
Lahana, hindistancevizi suyu ve ceviz karışımıdır. | Open Subtitles | أنه خليط من الكالي , وماء جوز الهند والجوز |
Belirli miktarlarda hidrojen, metan ve flor karışımıdır. | Open Subtitles | خليط دقيق من الهيدروجين .والميثان والفلور |
Soğuk bir hava bizi oluşturan içeriğin karışımıdır. | Open Subtitles | خليط للجو البارد من العناصر التي صنعتنا |