"karıştıran" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعبث
        
    • يخلط
        
    İşleriyle ortalığı karıştıran bir Tanrı... figürüyle başlarsanız... Open Subtitles أعتقد أننا لو بدأنا بصورة لله في الخارج، وهو يعبث في الخلق في البداية
    Sürekli iş karıştıran birilerinin evin içinde olması... Open Subtitles عندما يكون لديكِ شخص يعبث فى أشيائكِ
    Genelde bir şeyleri karıştıran hep odur. Open Subtitles هو الشخص الذى يعبث بالأشياء طوال الوقت
    # Fakat bu saçma etnik şeyleri karıştıran... # # - ...sadece ben değilim. Open Subtitles لكني لست الوحيد الذي يخلط في مسألة الأعراق
    Doğruyla yanlışı karıştıran bir babaya sahip olmak nedir, bilirim. Open Subtitles أعرف كيف هو الأمر أن يكون لديك أبّ الذي يخلط بين الصواب والخطأ.
    Genelde bir şeyleri karıştıran hep odur. Open Subtitles هو الشخص الذى يعبث بالأشياء طوال الوقت
    Birinin öldüğü koltuğu karıştıran birini görürsem açık davranmamam gerektiğini biliyorum. Open Subtitles حسنٌ، أعرف بأنه عندما أعثر على رجلٌ يعبث بكرسي شخصٌ مات للتو... فمن الأفضل أن أبقي ما أعرفه سراً...
    Ve ev sahibinin dediğine göre, birkaç ay önce John eve geldiğinde, dairesindeki eşyaları karıştıran biriyle karşılaşmış. Open Subtitles والمالك للمبنى يقول أن (جون) عاد وفاجأ شخص يعبث في شقته
    Şerif içeri gelecek ve evraklarını karıştıran bir İtalyan görecek. Open Subtitles رئيس الشرطة سيدخل ويرى (دييغو) ما يعبث بأوراقه اللعينة.
    Amanda'nın eşyalarını karıştıran bir herife rastlamış. Adam da muhtemelen bir grup HI8 kaset arıyordur. Open Subtitles صادف رجلاً يعبث بأغراض (أماندا) باحثاً عن، أظن...
    Sık sık fanteziyle gerçeği karıştıran insanlar çıkar. Open Subtitles لذلك يخلط الناس في الكثير من الأحيان بين الحقيقة و الخيال
    Göreviyle şahsi duygularını... - ...birbirine karıştıran ben değilim. Open Subtitles لست انا من يخلط مشاعره الشخصية بالعمل
    Demek istiyorum ki sen ihtirası gerçek aşkla karıştıran ne ilk ne de son erkeksin. Open Subtitles كُل ما أحاول القول... أنت لست أول رجل يخلط... بين العاطفة والحب الحقيقي...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more