"karıncalardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • النمل
        
    • نمل
        
    Ancak size daha ince ayar bir çeşitliliği tanımlamak ve karıncalardan bahsetmek istiyorum. TED ولكن أود أن أصف لكم نوع أكثر دهاء من التنوع واخبركم عن النمل.
    Dedi ki; köyünde bir karınca tepesindeki karıncalardan bile fazla insan varmış. Open Subtitles قال قريته ديها عدد أكبر من الناس من النمل في تل النمل.
    Görünüşe göre dağ gelinciği, karıncalardan daha çok kanepeyi yemek istiyordu. Open Subtitles على ما يبدو القوارض تحب أكل الكراسي أكثر من أكل النمل
    Böylece daha yaşlı kolonilerdeki oldukça durağan oldukları görülen karıncalar... ...genç kolonideki karıncalardan daha yaşlı değildirler. TED كذلك ، فيبدو النمل في المستعمرة الاكبر عمراأكثر استقراراً فهم ليسوا أكبر من النمل في المستعمرات الشابه.
    Her gün işini yapan karıncalardan... hiçbir farkları yokmuş gibi. Open Subtitles يبدون صغارا كأنهم مجموعات نمل يفعلون ما يفعلونه كل يوم
    Tıpkı bir nöronun diğer nöronlardan gelen uyarıyla ateşlenmeye karar verip vermemesi gibi, bir karınca da diğer karıncalardan gelen uyarıyla besin arama konusunda karar verir. TED فمثلما تجمع الخلية العصبية المحفّزات من الخلايا الأخرى لتقرر ما إذا ستنطلق، فإن النملة تجمع المحفّزات من النمل الأخر لتقرر إذا ما ستخرج للبحث عن الطعام.
    Burası, karıncalardan kanser hakkında bir şeyler öğrenebileceğimi düşündüğüm yer. TED والآن هذا هو المكان الذي أعتقد أنه يمكننا أن نتعلم شيئًا من النمل عن السرطان.
    Ancak kanserin tedavisi ile ilgili karıncalardan bazı şeyler öğrenebiliriz. TED لكن يمكننا تعلم شيئًا من النمل في علاج السرطان.
    İnsanların dev karıncalardan kaçmak için inşa ettikleri uçan bir şehirde yaşayacaklar. Open Subtitles وسيسكنون في مدينة عائمة من صنع البشر للهروب من الناس النمل.
    Böcek bu asidi büyük ihtimalle karıncalardan almıştı. Open Subtitles يُحتمل وأن الخُنفس قد جمع الحامض من النمل.
    Yiyecekleri genelde bitkilerdir, ...fakat batıdaki goriller beyaz karıncalardan da hoşlanırlar. Open Subtitles أكثرها من النبات، لكن الغوريلات الغربية تتلذذ أيضاً بنثارٍ من النمل الأبيض.
    Bunu samanla anlayacaksın, insanların karıncalardan bir farkı yok Open Subtitles ستفهم في الوقت المناسب، البشر لا يختلفون عن النمل
    Kaldırımlardaki tüm karıncalardan ve ağaçlardaki tüm yapraklardan daha fazla. Open Subtitles أكثر من كل النمل الموجود على الأرصفة، وجميع الأوراق الموجودة على الاشجار.
    Bir çok insan karıncalardan bahseder. TED الكثير من الناس تتحدث عن النمل
    Danny, gel hayatım. karıncalardan uzak dur. Open Subtitles داني، تعال هنا، حبّيبى إبتعد عن النمل
    Daha yeni karıncalardan kurtulduk. Open Subtitles علينا أن نتخلص من كل هذا النمل
    Galiba örümcekler karıncalardan daha hızlı yanıyor. Open Subtitles أعقد أن العناكب تسخن أسرع من النمل
    Bence örümcekler, karıncalardan daha hızlı yanıyor. Open Subtitles أعقد أن العناكب تسخن أسرع من النمل
    Ağaç, krizaliti rüzgardan karıncalardan korurmuş. Open Subtitles كانت تقيها من العواصف وتحميها من النمل
    Bir şeyler yapmalıyım. Çünkü piknikteki karıncalardan daha sinir bozucular. Open Subtitles لأنهم اكثر ازعاج من نمل في نزهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more