"karısını öldürmekten" - Translation from Turkish to Arabic

• قتل زوجته
• لقتل زوجته
• لقتله زوجته

Evet, karısını öldürmekten içeri atılması fikrini değiştirdi.
بلى، توريطُه في جريمة قتل زوجته غيّر رأيه

Müvekkiliniz, karısını öldürmekten suçlu bulunmayan şanslı bir psikopat.
إن موكلك إنسان مضطرب عقليًا، وهو محظوظ أنه لم تتم إدانته بتهمة قتل زوجته

karısını öldürmekten yargılanıp suçlu bulunmuştur.
(ريتشارد كيمبل) حوكم وأدين بتهمة قتل زوجته.

Tom Crenshaw karısını öldürmekten tutuklanınca kimsenin aklına Alberta'daki küçük kız gelmedi.
لذلك، عندما إتهم توم كرينشو ,لقتل زوجته لن يبحث أحد عن الطفلة الميتة في ,ألبرتا

Richard Kimble karısını öldürmekten... yargılandı ve hüküm giydi.
ريتشارد كيمبل حوكم ومدان لقتل زوجته

Onu tekrar karısını öldürmekten tutuklayamazsınız.
لا يمكنك محاكمته مرة أخرى لقتله زوجته

Tommy Mansen, yani büyükbabam 2002 nolu mahkum karısını öldürmekten, şartlı tahliye hakkı olmaksızın müebbet almış.
(تومي مانسن)، جدّي، السجين رقم 2002، حكم عليه بالسجن مدى الحياة لقتله زوجته.

- Colin Sweeney karısını öldürmekten suçlu bulunmadı.
ـ (كولن سويني) ـ وجد غير مذنب في قتل زوجته

Connor'ın ifadesi sayesinde karısını öldürmekten ömür boyu hapis cezası almış.
إلى حرائق خطرة بسبب شهادة (كونر) حُكم عليه بالسجن المؤبد بجريمة قتل زوجته

Boyle, Aaron Shaw adında bir komandoyla askerlik yapmış. Dün gece Shaw evinde karısını öldürmekten tutuklanmış.
خدم (بويل) برفقة جوّال يدعى (أرون شاو)، ولقد تم اعتقاله ليلة أمس بتهمة قتل زوجته.

- Hayır, şeyini kesmekle tehdit etmişti Tony kocasını ilk karısını öldürmekten içeri tıkmıştı.
-كلا, هددته بقطع الـ ... عندما أستبعد (طوني) زوجها من جريمة قتل زوجته الأولى

Hans Resier karısını öldürmekten haftaya hâkim karşısına çıkacak.
الاسبوع القادم (هانز ريزر) يذهب للمحاكمة لقتل زوجته

Tommy Mansen, yani büyükbabam 2002 nolu mahkum karısını öldürmekten, şartlı tahliye hakkı olmaksızın müebbet almış.
(تومي مانسن)، جدّي، السجين رقم 2002، حكم عليه بالسجن مدى الحياة لقتله زوجته. - .