"karşı koyma" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تقاوم
        
    • لا تقاومي
        
    • مقاومة
        
    • لا تقاوميه
        
    • ومقاومة
        
    • لا تُقاوم
        
    • لا تقاومى
        
    • تقاومني
        
    • تقاومه
        
    • تقاوميني
        
    - Karşı koyma. - Ölürüm daha iyi. Open Subtitles لا تقاوم سوف يكون ذلك هو اليوم
    Karşı koyma, savaşma. Çok almayacaklar. Open Subtitles لا تقاوم لا تقاوم،لن يستغرق هذا وقتا.
    - Karşı koyma, bebeğim. Open Subtitles - انتظر- لا تقاومي مشاعري يا عزيزتي
    Karşı koyma. Open Subtitles لا تقاومي لا تقاومي
    Tek söyleyebileceğim bir istasyona saldırı düzenliyoruz ve yoğun Karşı koyma bekliyoruz. Open Subtitles كل ما يمكنني قوله هو أننا نعتدي على محطة ونتوقع مقاومة شديدة
    Karşı koyma. Bu ikimizden de güçlü. Evlen benimle. Open Subtitles لا تقاوميه , انه اقوى من كلينا تزوجيني
    Senin arkadaşlarını. Arkadaşlarımızı. Karşı koyma. Open Subtitles أصدقائك أنت لا أصدقاءنا لا تقاوم ذلك
    vakit geldiğinde Karşı koyma hayır deme Open Subtitles عندما يحين الوقت لا تقاوم لا نقول لا.
    Karşı koyma, sadece seni içine almasına izin ver. Open Subtitles لا تقاوم دعه يغمرك إلى الداخل.
    Bilinmeyene Karşı koyma. Open Subtitles لا تقاوم الغير مألوف
    Lütfen Karşı koyma, Maximus. Open Subtitles أرجوك لا تقاوم يا ماكسيموس
    - Karşı koyma! Open Subtitles تعال يارجل لا تقاوم, لا تقاوم
    Karşı koyma. Tamam mı? Open Subtitles لا تقاومي حسناً ؟
    Karşı koyma bebeğim! Open Subtitles لا تقاومي يا عزيزتي
    Karşı koyma! Open Subtitles لا تقاومي يا "كلير"!
    Senin sorunun o eşikten düşmeye Karşı koyma konusundaki yeteneksizliğin. Open Subtitles مشكلتكَ هي عجزكَ عن مقاومة السقوط في الهاوية.
    Çelik gibi bir iradeyle saldırgana Karşı koyma cesareti gösterdi, ki belki de sadece bu nedenle yerde yatar halde bulduğunuz o değil. Open Subtitles تُظهر حضور ذهن مُذهل، لقد تجرّأت على مقاومة المعتدي عليها، الذي قد يكون السبب الوحيد لكونكِ لم تجديها على تلك الأرضيّة.
    Aklımdan geçenleri duyduğunda sakın Karşı koyma bana. Open Subtitles ♪ عندما تسمع امنياتي' ♪ ♪ لن تعرض اي مقاومة
    Union J. Bu biyoloji, kızım. Karşı koyma. Open Subtitles إنه وراثي، أيتها الساقطة لا تقاوميه
    Cinayet kargaşa, vandalizm, adam kaçırma ve tutuklanmaya Karşı koyma. Open Subtitles الاذي المتعمد , تخريب الممتلكات , الخطف ومقاومة الاعتقال .
    Ben hallederim. - Ama... Ted, bir keresinde, çok salak bir adamın söylediği gibi, "Karşı koyma". Open Subtitles :كما قال أحد الرجال الأغبياء "لا تُقاوم"
    Kendini her zamankinden daha canlı hissediyorsun, buna Karşı koyma. Open Subtitles انت تشعرين بالحياة اكثر من اى وقت اخر لا تقاومى هذا الشعور
    Problem yok, Halledebilirim. İşte böyle, bana Karşı koyma. Open Subtitles لا بأس , بإمكاني مساعدتك هكذا , لا تقاومني
    Risk alamam. Karşı koyma. Open Subtitles لا يمكنني أنْ أُجازف لا تقاومه
    Karşı koyma yoksa yanlış anlaşılacak. Open Subtitles لا تقاوميني. سيبدو هذا مشكوك فيه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more