"karşı yapılan" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضدّ
        
    • استخدمها ضد
        
    • الموجهة ضد
        
    Hayır, ama ona, oğluna karşı yapılan suçlamaları düşürebilecek çok güçlü arkadaşlar kazandırıyor. Open Subtitles لا، لَكنَّه يَعطيه بَعْض الأصدقاءِ الأقوياءِ جداً، الذي قرّرَ إسقاط التهم ضدّ إبنِه.
    Başpiskoposunuza karşı yapılan suçlamalar. Benim için zor anlar. Open Subtitles الإتّهامات ضدّ رئيس أساقفتك هذا كان صعب لي
    Her ulustan daha fazla bedel ödedik ama faşizme karşı yapılan bu savaş, bizleri zafere kadar birleştirdi. Open Subtitles دفعنا ثمنـاً أغلـى من أيّ أمة لكن الحرب ضدّ الفاشية قد وحدّتنـا حتى النصر
    Kendisi 7.Süvari alayının askerlerinden... ve en vahşi yerli uluslara karşı yapılan savaşların kahramanlarından... Open Subtitles سابع الفرسان والاتي بحملة النصر ضدّ الأكثر وحشية من الأمم الهندية
    "Kral hazretlerinin şahsına karşı yapılan, konuşulan ya da yapmaya çalışılan hiçbir şeyi bilmeyeceğim ve tanımayacağım." Open Subtitles "لن أحاول معرفة أو فهم كيف تجري الأمور بقصد استغلالها لصالحي، " أو استخدمها ضد شخص جلالته..."
    Müvekkilime karşı yapılan suçlamaların hiçbir dayanağı yok. Open Subtitles القضية الموجهة ضد موكلي تفتقد للكفاءة كلياً
    Tüzükte, 10 yaşındaki bir çocuğa karşı yapılan taciz suçlarında sınırlamalar var. Kesin bir DNA kanıtı olması gerekiyor. Open Subtitles هناك قانون للقيود 10 سنوات ضدّ التحرش الجنسي للأطفال
    Şiddetin her türlüsüne karşıyım ama bir kişi işgale karşı yapılan meşru isyan hareketi ile apaçık yapılan terörizm arasındaki farkı ayırt edebilmeli. Open Subtitles أنا أستنكر العنف بأيّ شكل لكن ينبغي للفرد دائما أن يميّز بين ثورة مشروعة ضدّ الاحتلال والإرهاب البحت
    Kendi babana karşı yapılan bir protestoya gelmenin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun? Open Subtitles أتعلم خطورة ظهورك في احتجاج ضدّ والدك؟ اهدئي.
    Dayıma karşı yapılan suçlamalar yakında düşecek. Open Subtitles التهمُ ضدّ خالي، ستسقطُ عما قريب.
    Büyük ve küçük kardeşim de öldüler. Kanayama'ya karşı yapılan savaşta öldüler. Open Subtitles أَخّي الأكبر والأصغر أيضاً فَقدوا حياتَهم في الحربِ ضدّ (كاناياما)
    Mary Margaret'e karşı yapılan tüm o suçlamalar içimi kemirip duruyor. Open Subtitles هذه الاتّهامات ضدّ (ميري مارغريت)، كانت تتّجه نحوي.
    Burada SWAT lideri tarafından, Five-0 liderine karşı yapılan şikayet dosyasına sahibim. Open Subtitles ما لديّ هنا هو شكوى مقدّمة من طرف قائد فرق التدخلّ ضدّ قائد فرقة (فايف-أو)
    Kral hazretlerine karşı yapılan, konuşulan ya da yapmaya çalışılan hiçbir şeyi bilmeyeceğim ve tanımayacağım. Open Subtitles "لن أحاول معرفة أو فهم كيف تجري الأمور بقصد استغلالها لصالحي، " أو استخدمها ضد شخص جلالته..."
    Oğluma karşı yapılan suçlamalar çok saçma. Open Subtitles التهم الموجهة ضد ابني سخيفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more