Bu şekilde epifitler, orman tabanından hayli yukarda destekleniyor olmanın karşılığı olarak, ev sahibine bir miktar kira ödemiş olurlar. | TED | وحتى تلك النباتات الهوائية تدفع للمالك قليلا من الإيجار في مقابل دعمها عاليا فوق أرضية الغابة. |
Canlarınızın karşılığı olarak, bana adlarınızı söyleyin. | Open Subtitles | في مقابل أرواحكم,أخبروني بأسمائكم |
- Hanımefendi, bizimle iş birliği yapmanızın karşılığı olarak, babanızın kaçmasına izin vermeye karar verdim. | Open Subtitles | جيد جدا - أيتها الأنسة - في مقابل تعاونك فقد قررت السماح بتسريح والدك |
Babamın sadakatinin karşılığı olarak kızının daha iyi bir yaşama sahip olabileceğini söyledi... | Open Subtitles | في مقابل الولاء والدي، قيل له له dauger يمكن أن يكون له حياة أفضل. |
Keşişlerden biri kıza lütuflarının karşılığı olarak vermiş olmalı. | Open Subtitles | من المحتمل أن أحد الرهبان قد أعطاه لتلك الفتاة الريفية كمقابل لحسناتها. |
Neyin karşılığı olarak? | Open Subtitles | في مقابل ماذا ؟ |
Kendi kendine belki bu olaydan bir çıkarım olur da ağzımı sıkı tutmanın ve denileni yapmanın karşılığı olarak Daniels'ın gelmesini birkaç yıl daha geciktirir ve Şube Müdürü olarak bir dönemi tamamlarım diye düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت توحي لنفسك أن هناك طريقة للإستفادة من الوضع لتحصل على عهدة كاملة بمنصب المفوّض لتأخير وصول (دانيالز) بضع سنوات في مقابل صمتك |
Neyin karşılığı olarak? | Open Subtitles | في مقابل ماذا؟ |
Neyin karşılığı olarak? | Open Subtitles | في مقابل ماذا؟ |
Öyleyse size verdiğimizin karşılığı olarak bize ne veriyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً ما الذي ستُعطينا كمقابل مثل ما قدمناهُ لك؟ |