"karşılaştığında" - Translation from Turkish to Arabic

    • يلتقي
        
    • واجهته
        
    • تقابل خصمك
        
    • عندما تواجه
        
    • يتقابل
        
    • عندما قابل
        
    • تلتقي
        
    • تُواجه
        
    45'liği olan bir adam, tüfeği olan bir adamla karşılaştığında 45'liği olan adam, ölü bir adamdır. Open Subtitles حين يلتقي رجل بسلاح كهذا مع رجل معه بندقية سينتهي حامل المسدس بالموت
    45'liği olan bir adam, tüfeği olan bir adamla karşılaştığında 45'liği olan adam, ölü bir adamdır. Open Subtitles حين يلتقي رجل بسلاح كهذا مع رجل معه بندقية حامل المسدس سيصبح ميتا
    Son karşılaştığında işler pek de iyi gitmemişti. Open Subtitles آخر مرة واجهته لم تسر الأمور على ما يرام
    Billie daha önce onunla karşılaştığında bu kadar büyük olmadığını söyledi. Open Subtitles إن (بيلي) قالت أنها واجهته منقبل،و لميكنبهذاالكبر.
    Denginle karşılaştığında bir kez daha ölümlü olacağım umuduyla ölümle yüz yüze geliyorum. Open Subtitles "أنا أواجه الموت آملاً في أن تقابل خصمك وأنتَ فاني مجدّداً".
    İnsanoğlu dünyanın sıradaki sonuyla karşılaştığında neler olacağını merak ediyorum. Open Subtitles فتساءلت، إذن ماذا سيحدث عندما تواجه البشرية النهاية التالية للعالم؟
    Bir iblis diğeriyle karşılaştığında genellikle bir baş selamı verip geçer. Open Subtitles عندما يتقابل شيطان مع آخر .. معظم الأوقات يقمون بإلقاء التحية
    Kız kardeşinizle karşılaştığında ondan çok etkilendi. Open Subtitles ...عندما قابل شقيقتك فأنه انجذب اليها.لقد أثارته
    Bir karınca diğeriyle karşılaştığında, hangi karıncayla karşılaştığı önemli değil, aslında birbirlerine karmaşık bir sinyal veya mesaj göndermiyorlar. TED عندما تلتقي نملة بأخرى، لا يهم أي نملة كانت، في الواقع لا يتناقلون أية إشارات أو رسائل معقدة.
    Ama bu yolların, düşmanı ile karşılaştığında ortaya çıkan başka bir işlevi daha var. Open Subtitles لكنَّ لهذه الممرات وظيفة أخرى هاّمة، حينما تُواجه الأعداء.
    Burada erkek penguenin dişi penguenle karşılaştığında ilk 10 saniyede ondan hoşlanıp hoşlanmayacağını anladığını söylüyor. Open Subtitles كما تعرف، ذكر هنا أنه عندما يلتقي البطريق ببطريقة... يعرف في الثواني الـ10 الأولى إن كانت ستروق له أم لا
    Onunla karşılaştığında onu avlamalıdır." Open Subtitles عندما يلتقي به فسوف يذبحه
    Denginle karşılaştığında bir kez daha ölümlü olacağım umuduyla ölümle yüz yüze geliyorum. Open Subtitles "أنا أواجه الموت آملاً أن تقابل خصمك وأنتَ فاني مجدّداً".
    Ailenin başı dertte olduğunda, zorluk ve zor zamanlar ile karşılaştığında işçi dövizleri artıyor, sigorta görevi görüyorlar. TED عندما تواجه العائلة ظروفًا صعبة وأوقاتًا عصيبة تزداد الحوالات المالية، وتعمل كضمان فالمهاجر يرسل مزيدًا من المال
    Bilgisayarlar zor sorunlarla karşılaştığında onları daha basit sorunlara çevirerek hallederler, rastlantısallık kullanarak, kısıtları kaldırarak veya hata payını arttırarak. TED عندما تواجه الحواسيب مشكلة صعبة، تقوم بتقسيمها إلى مشاكل بسيطة... بصفة عشوائية، بالتخلص من العقبات أو تمهيد الطريق للتقديرات التقريبية.
    Aşk, iki insan karşılaştığında ve hiçbirşeyin onları ayırmayacağını, bildiklerinde kendiliğinden ortaya çıkmalı. Open Subtitles الحب يجب ان ينبثق بقوته الخاصة، عندما يتقابل شخصان ويعلمون انه لاشيء يمكن ان يفرّقهم
    Voyager Satürn'ün uydularıyla karşılaştığında ortaya olası bir cevap çıktı. Open Subtitles الجواب المحتمل جاء عندما قابل "الرحّالة" أقمار زحل
    İki karınca karşılaştığında antenlerini dokundurarak iletişim kurarlar. TED عندما تلتقي نملتان تتحسس إحداهما الأخرى عن طريق قرون الاستشعار
    Fakat düşmanlarıyla karşılaştığında, ...bu patikaların bir başka önemli işlevi var. Open Subtitles لكنَّ لهذه الممرات وظيفة أخرى هاّمة، حينما تُواجه الأعداء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more