"karaağaç" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدردار
        
    Ve de Londra Köprüsünün karaağaç kazıkları 600 yıldır dayanıyor. Open Subtitles أعمدة شجرة الدردار المصنوع منها جسر لندن استمرت لمدة ستمائة سنة
    Lenny,seni herzaman ailemin soy ağacında hollandalı karaağaç hastalığı olarak düşündüm, ama bu sefer, yeğenim, iyi iş yaptın. Open Subtitles إل إي إن إن واي، عندي دائما إعتبرك مرض الدردار الهولندي في شجرة نسبي، لكن هذا الوقت، إبن أخ، أنت غرّمت.
    Kardeşim ve ben tarlayı biçmeyi henüz bitirmiştik ve karaağaç gölgesinde yemeğimizi yiyorduk. Open Subtitles انا واخي كنا قد انهينا للتو حصاد حقل من القمح وكنا نستمتع بالوجبة المسائية تحت ظل شجرة الدردار
    Anımsadığın çocuk, karaağaç yapraklarını izliyor. Open Subtitles من الفتى الذي تتذكره يشاهد أوراق الدردار تسقط
    Buna kaygan karaağaç denir. Kızlarda da kullanırım. Open Subtitles يُسمى هذا "الدردار الزلق" استخدمه لفتياتي دومًا
    karaağaç mantarı sadece ağaçlarda olur. Open Subtitles فقط الاشجار تصاب بمرض الدردار
    Meşe, İsfendan, karaağaç, Huş. Open Subtitles القيقب. الدردار. البتولا.
    Kaygan karaağaç işini yapmasına izin vermelisin. Open Subtitles -يجب أن ترتاحي ليعمل مفعول الدردار الزلق .
    Kaygan karaağaç senin programına göre çalışmaz Bayan Ellison. Saygı göstermezsen, çok kötüye gidebilirsin. Open Subtitles هذا الدردار خطير جدًا إن لم تعتني بنفسكِ يا آنسة (أليسون).
    Olmo, karaağaç gibi. Open Subtitles أولمو مثل شجرة الأيلم( الدردار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more