| Ayrıldıktan sonra bir gece laboratuarına gittim karalanmış bir kağıt parçası buldum. | Open Subtitles | بعد أن انفصلنا،ذات ليلة ذهبت إلى معملها و عثرت على ورقة عليها خربشات قائمة |
| Bir kağıt parçasına karalanmış birkaç kelime işte. | Open Subtitles | إنها مجرد خربشات على قطعة ورق |
| - Sadece bir şeyler karalanmış gibi geldi. | Open Subtitles | -ظننتُها مجرّد ... خربشات |
| Gördüğün gibi senin resmin karalanmış. | Open Subtitles | كما ترين، صورتك تم التعتيم عليها. |
| Cori'nin yıllığında iki kişinin yüzü karalanmış. | Open Subtitles | تم التعتيم علي وجهين في كتاب (كوري). |