Peki. Sana çok derin, Karanlık ve kişisel bir şey söyleyeceğim şimdi. | Open Subtitles | حسناً ، سوف أخبرُك الآن عن شئٍ عميق مظلم و أيضاً شخصي. |
Ve en önemlisi yeryüzünün eski uygarlıklarının, Karanlık ve gizemlerle dolu geçmişi. | Open Subtitles | و أصبحت أعظم وأقدم حضارات الأرض أشياء من الظلام و الغموض |
Bunları size söylüyorum çünkü yüzünüzdeki ifade Karanlık ve uğursuz görünüyor. | Open Subtitles | وسبب إخباري لك لأنلديكنظرة... . نظرة التشاؤم والظلام ونحن أناس متفائلون |
Başkaları görmesin diye saklamak için de onları Karanlık ve nemli bir yere koyardım. | TED | و لكن كي أخزنها، كنت أخفيها و أحفظها في مكان رطب و مظلم كي لا يجدها أحد و يعرف بأنني أحيض. |
Bütün localar Karanlık ve pis, duvarına boyayla yazılmış numaraları var ve kontrplak ve perdeyle bölümlendirilmiş. | TED | كل الحجر مظلمة و حقيرة، ومُعرّفة برقم مصبوغ على الجدار، و مقسمة بواسطة الخشب الرقائقي و الستائر. |
Derin, Karanlık ve hepimizden daha kudretlidir. Acı ise, gece hırsızı gibidir. Sessiz, kalıcı ve haksızdır. | Open Subtitles | انة عميق ومظلم واكبر مننا جميعا والم مثل السرقة فى الليل هادىء وغير عادل انا لم اعرف كوينتن فيلد ولا كنى اغار منة |
Derin, Karanlık ve soğuk, ayrıca basınç aşırı yüksek. | TED | وهي عميقة ومظلمة وباردة، ومستوى الضغط هناك عالٍ جدًا. |
Karanlık ve ışık yüzünden oluyor. Edward Hopper ışık ve karanlık | TED | بسبب الظلام والنور. كان إدوارد هوبر كان مبدعاً حقيقياً |
O Karanlık ve pis yer. Üç tuhaf tip mi çalışıyordu orada? | Open Subtitles | أجل أنه مظلم , و قذر , و يوجد هناك ثلاث شباب يعملون هناك غريبي الأطوار |
Karanlık ve nemli olmasını bekliyordum. | Open Subtitles | كنت آمل بأن يكون مظلم و شديد الرطوبة |
Karanlık ve bulutlu. Heyelan tehlikesi. | Open Subtitles | مظلم و غائم, و هناك إحتمال حصول تدافع |
Bu konu üzerinde öyle bir Karanlık ve gizem var ki... | TED | هناك الكثير من الظلام و السرية حولها. |
Karanlık ve paha biçilemez vakitlerde bizi bir arada tutan... | Open Subtitles | التي جمعتنا , في ساعات الظلام و الذهب |
Karanlık ve kötülüklerden. | Open Subtitles | بأنه سيحميها من الشر والظلام واحدة بعد الأخرى |
İnanılmaz basınç, ...zifiri Karanlık ve haşlayıcı ısıya rağmen hayatın ataları böyle bir yerde evrimleşmiş olabilir. | Open Subtitles | رغم الضغط الهائل، والظلام الدّامس، والحرارة العالية جداً، فلربما تطوّرت أسلاف جميع الأحياء في مكان كهذا. |
Hepinizin anlamasını istiyorum Coconga Wilderness'e girdiğimiz zaman, ölümün pantolon değiştirir gibi çok normal bir şey olduğu Karanlık ve kötü bir yere girmiş olacağız. | Open Subtitles | ,أريد منكم أن تعلموا ,عندما ندخل أدغال كوكانغو سنكون في مكان سيئ و مظلم الموت فيها روتيني مثل تغيير البنطال |
Biz Dünya'da, olduğumuz yerden bu kadar uzak, Karanlık ve küçücük bir şeyi nasıl keşfettik? | Open Subtitles | كيف لنا نحن على الأرض أن نجد شيء صغير و مظلم للغاية و بعيد جدا؟ |
Şu anda Pork-Chop Express'i dinliyor ve bu Karanlık ve fırtınalı gecede öğütler alıyorsunuz. | Open Subtitles | إنصت فقط إلى سائق هذه الشاحنة الخبير وخذ بنصيحته فى ليلة مظلمة و عاصفة، حسناً |
Kendimi sonuna kadar hazır hissediyorum... uzun boylu ile, Karanlık ve suya dayanıklı. | Open Subtitles | أشعر أنني مستعدة لنزع الضمادات مع شيء طويل ومظلم ومقاوم للماء |
Büyük, Karanlık ve yıkıcı gücün yaratığı. | Open Subtitles | يتظاهر بكونه إنسان، ولكنه مخلوق ذو قوة تدميرية هائلة ومظلمة |
Karanlık ve ışık, ikisi de senin için aynı. | Open Subtitles | الظلام والنور بالنسبة لك كلاهما متشابه |
Bir parti için sessiz, Karanlık ve biraz dandikti. | Open Subtitles | و كانت الحفله هادئه و مظلمه و سخيفه قليلاً |
Hayır, o çok yetenekli ama, yani çok Karanlık ve şiddetliydi. | Open Subtitles | لا, إنه حقا موهوب ولكن أعني لقد كانت مظلمة جدا وعنيفة |
Artık o öldüğüne göre, her şey Karanlık ve sessiz." | Open Subtitles | "وبما أنّه ميّت الآن، فكلّ شيء عبارة عن ظلال وصمت." |
Ama şimdi anlıyorum ki onu Karanlık ve zalim yapan tek şey senin gibi insanlar. | Open Subtitles | و لكنني الأن اري ان الشيء الوحيد المظلم و القاسي في الناس هو انت |
Bu Karanlık ve bulanık sular vahşi bir yırtıcıyı barındırıyor. | Open Subtitles | و هذه المياه المظلمة و الغامضة هي موطن لحيوان مفترس شرس. |