"karanlık ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • مظلم و
        
    • الظلام و
        
    • والظلام
        
    • و مظلم
        
    • مظلمة و
        
    • ومظلم
        
    • ومظلمة
        
    • الظلام والنور
        
    • مظلمه و
        
    • كانت مظلمة
        
    • عن ظلال
        
    • المظلم و
        
    • المظلمة و
        
    Peki. Sana çok derin, Karanlık ve kişisel bir şey söyleyeceğim şimdi. Open Subtitles حسناً ، سوف أخبرُك الآن عن شئٍ عميق مظلم و أيضاً شخصي.
    Ve en önemlisi yeryüzünün eski uygarlıklarının, Karanlık ve gizemlerle dolu geçmişi. Open Subtitles و أصبحت أعظم وأقدم حضارات الأرض أشياء من الظلام و الغموض
    Bunları size söylüyorum çünkü yüzünüzdeki ifade Karanlık ve uğursuz görünüyor. Open Subtitles وسبب إخباري لك لأنلديكنظرة... . نظرة التشاؤم والظلام ونحن أناس متفائلون
    Başkaları görmesin diye saklamak için de onları Karanlık ve nemli bir yere koyardım. TED و لكن كي أخزنها، كنت أخفيها و أحفظها في مكان رطب و مظلم كي لا يجدها أحد و يعرف بأنني أحيض.
    Bütün localar Karanlık ve pis, duvarına boyayla yazılmış numaraları var ve kontrplak ve perdeyle bölümlendirilmiş. TED كل الحجر مظلمة و حقيرة، ومُعرّفة برقم مصبوغ على الجدار، و مقسمة بواسطة الخشب الرقائقي و الستائر.
    Derin, Karanlık ve hepimizden daha kudretlidir. Acı ise, gece hırsızı gibidir. Sessiz, kalıcı ve haksızdır. Open Subtitles انة عميق ومظلم واكبر مننا جميعا والم مثل السرقة فى الليل هادىء وغير عادل انا لم اعرف كوينتن فيلد ولا كنى اغار منة
    Derin, Karanlık ve soğuk, ayrıca basınç aşırı yüksek. TED وهي عميقة ومظلمة وباردة، ومستوى الضغط هناك عالٍ جدًا.
    Karanlık ve ışık yüzünden oluyor. Edward Hopper ışık ve karanlık TED بسبب الظلام والنور. كان إدوارد هوبر كان مبدعاً حقيقياً
    O Karanlık ve pis yer. Üç tuhaf tip mi çalışıyordu orada? Open Subtitles أجل أنه مظلم , و قذر , و يوجد هناك ثلاث شباب يعملون هناك غريبي الأطوار
    Karanlık ve nemli olmasını bekliyordum. Open Subtitles كنت آمل بأن يكون مظلم و شديد الرطوبة
    Karanlık ve bulutlu. Heyelan tehlikesi. Open Subtitles مظلم و غائم, و هناك إحتمال حصول تدافع
    Bu konu üzerinde öyle bir Karanlık ve gizem var ki... TED هناك الكثير من الظلام و السرية حولها.
    Karanlık ve paha biçilemez vakitlerde bizi bir arada tutan... Open Subtitles التي جمعتنا , في ساعات الظلام و الذهب
    Karanlık ve kötülüklerden. Open Subtitles بأنه سيحميها من الشر والظلام واحدة بعد الأخرى
    İnanılmaz basınç, ...zifiri Karanlık ve haşlayıcı ısıya rağmen hayatın ataları böyle bir yerde evrimleşmiş olabilir. Open Subtitles رغم الضغط الهائل، والظلام الدّامس، والحرارة العالية جداً، فلربما تطوّرت أسلاف جميع الأحياء في مكان كهذا.
    Hepinizin anlamasını istiyorum Coconga Wilderness'e girdiğimiz zaman, ölümün pantolon değiştirir gibi çok normal bir şey olduğu Karanlık ve kötü bir yere girmiş olacağız. Open Subtitles ,أريد منكم أن تعلموا ,عندما ندخل أدغال كوكانغو سنكون في مكان سيئ و مظلم الموت فيها روتيني مثل تغيير البنطال
    Biz Dünya'da, olduğumuz yerden bu kadar uzak, Karanlık ve küçücük bir şeyi nasıl keşfettik? Open Subtitles كيف لنا نحن على الأرض أن نجد شيء صغير و مظلم للغاية و بعيد جدا؟
    Şu anda Pork-Chop Express'i dinliyor ve bu Karanlık ve fırtınalı gecede öğütler alıyorsunuz. Open Subtitles إنصت فقط إلى سائق هذه الشاحنة الخبير وخذ بنصيحته فى ليلة مظلمة و عاصفة، حسناً
    Kendimi sonuna kadar hazır hissediyorum... uzun boylu ile, Karanlık ve suya dayanıklı. Open Subtitles أشعر أنني مستعدة لنزع الضمادات مع شيء طويل ومظلم ومقاوم للماء
    Büyük, Karanlık ve yıkıcı gücün yaratığı. Open Subtitles يتظاهر بكونه إنسان، ولكنه مخلوق ذو قوة تدميرية هائلة ومظلمة
    Karanlık ve ışık, ikisi de senin için aynı. Open Subtitles الظلام والنور بالنسبة لك كلاهما متشابه
    Bir parti için sessiz, Karanlık ve biraz dandikti. Open Subtitles و كانت الحفله هادئه و مظلمه و سخيفه قليلاً
    Hayır, o çok yetenekli ama, yani çok Karanlık ve şiddetliydi. Open Subtitles لا, إنه حقا موهوب ولكن أعني لقد كانت مظلمة جدا وعنيفة
    Artık o öldüğüne göre, her şey Karanlık ve sessiz." Open Subtitles "وبما أنّه ميّت الآن، فكلّ شيء عبارة عن ظلال وصمت."
    Ama şimdi anlıyorum ki onu Karanlık ve zalim yapan tek şey senin gibi insanlar. Open Subtitles و لكنني الأن اري ان الشيء الوحيد المظلم و القاسي في الناس هو انت
    Bu Karanlık ve bulanık sular vahşi bir yırtıcıyı barındırıyor. Open Subtitles و هذه المياه المظلمة و الغامضة هي موطن لحيوان مفترس شرس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more