"karanlıktaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الظلام
        
    • الظلامِ
        
    Çünkü o hayatı, Karanlıktaki her sesten korkarak geçirmişsindir. Open Subtitles لأنّك قضيت حياتك خائف من كل ضجة في الظلام.
    Herhangi bir şeyden korkarsan bir sesten veya Karanlıktaki bir şeyden sadece kavalı çal ve korkun geçsin. Open Subtitles إذا شعرت بالخوف من شيء ما صوت أو شيء ما في الظلام فقط أعزف الصفارة
    Sizin ırkınız ateşin etrafında toplandığı zaman ben o Karanlıktaki şeydim! Open Subtitles عندما كان يلتف بنو جنسك حول النار كنتُ الوحش القابع في الظلام
    Leydinin Hayaleti, Karanlıktaki Kadın Kuyu Cadısı. Open Subtitles الطيف النذير للسيدة العذراء في الظلام ساحرة البئر
    Karanlıktaki fener ışığı olacak, Ori'ın savaşçılarına. Open Subtitles إنها سَتَكُونُ شعله الضوءِ في الظلامِ * لمحاربين الـ * اوراى
    Karanlıktaki bir bıçaktan çok daha riskli bu. Open Subtitles هذا شئ كبير و أكثر منه خطورة كسيف في الظلام
    Bilinçlilik bile değildi, Karanlıktaki belirsiz bir farkındalıktı. Open Subtitles شيء لم يكن وجوداً فقط .. بل كان وعياً تاماً لكل ما حولي في الظلام
    Filizlenmeden önde, tamamen Karanlıktaki bir tohumdu. Open Subtitles قبل أن تبدأ في الإنبات، أنها ليست سوى البذور المدفونة في التربة في الظلام الدامس.
    Çünkü o hayatı, Karanlıktaki her sesten korkarak geçirmişsindir. Open Subtitles لأنّك قضيت حياتك خائف من كل ضجة في الظلام.
    Onu tutmak, Başmelekler tarafından yaratılan Karanlıktaki ceza sisteminde acı çeken ast meleklere yardım eden karanlığın vebasıdır. Open Subtitles تركيب أنه الطاعون الظلام أن يساعد انخفاض الملائكة الذين عانوا في الظلام في نظام العقوبات إنشاؤها من قبل رؤساء الملائكة.
    Sessiz, soğuk, delice. Karanlıktaki diğer şeylerden de bahsediyor. Open Subtitles لا صوت لهم، باردون، ومجانين ويتحدث عن الأشياء الأخرى في الظلام
    Sadece biz ve kameralar ve Karanlıktaki o muhteşem insanlar. Open Subtitles نحن فقط ... و الكاميرات و أولئك الناس الرائعين هناك في الظلام.
    Karanlıktaki korkularımız. Bunun ötesinde var olanlar. Open Subtitles مخاوفنا في الظلام وما يكمن وراءه.
    Karanlıktaki nur, böylece İsa hep benimle birlikte olabilecek. Open Subtitles إنها تشتعل في الظلام أين سيكون معي إلهي
    "O zaman Karanlıktaki gezgin Minnet duyar sana küçük ışık için" Open Subtitles ثمّ المسافر في الظلام" ".شكرا أنت لشرارتك الصغيرة جدا
    Karanlıktaki ruhu hissediyorsun, değil mi? Open Subtitles تشعرين بجوهركِ في الظلام ، أليس كذلك ؟
    Karanlıktaki belli belirsiz bir ışık gibiydi. Open Subtitles انها مجرد لطخة من الضوء في الظلام
    Karanlıktaki o dokunuşlar, soluk alışlar... Open Subtitles وكل ذلك الشهيق والزفير في الظلام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more