| Bu imkânsız. karantinadaki doktorlar söylerlerdi. | Open Subtitles | هذا مُستحيل أطباء الحجر الصحي كان سيخبرونني بهذا |
| Birinin kartını çaldın ve karantinadaki bir hastanın odasına girdin. | Open Subtitles | لقد سرقت بطاقة ودخلت في غرفة مريض وهو في الحجر الصحي |
| Bu asansör karantinadaki bir hasta için kullanılıyor. | Open Subtitles | يجري هذا المصعد تستخدم للمريض الحجر الصحي. |
| Hiçbir planları olmadan, karantinadaki insanları öldürecekler. | Open Subtitles | دون اي خطة، إنهم يريدون فقط قتل جميع أولئك المرضى في العزل |
| Gretchen, karantinadaki bir hasta seni soruyor. | Open Subtitles | غريتشن" مريضة تسأل منكِ " في العزل الطبي |
| karantinadaki tüm hayvanları öldürecekler. | Open Subtitles | وسيقتلون سائر الحيوانات داخل الحجر الصحي |
| karantinadaki şehrinize aşı getiriyorum. | Open Subtitles | احضر الامصال الي مدينتكم التى تحت الحجر الصحي |
| Gretchen, karantinadaki bir hasta seni soruyor. | Open Subtitles | غريتشن" مريضة تسأل منكِ " في العزل الطبي |
| Jazz, karantinadaki Aslan balığını gördü. | Open Subtitles | (جاز) رأى السمكة الأسدية في العزل |