Bu adam dalga geçmiyor. Sesi sakin ve düzgün. kararını vermiş ve kendini buna adamış. | Open Subtitles | صوته هادىء، لقد اتخذ قراره و هو ملتزم به |
kararını vermiş biriyle tartışamazsınız. | Open Subtitles | لايمكنك ان تتجادل مع احدهم وقد اتخذ قراره من قبل |
Üzgünüm. Bence polis çoktan kararını vermiş. | Open Subtitles | انا آسفة ,اظن ان البوليس قد اتخذ قراره |
Konu, kararını vermiş olması. | Open Subtitles | مات، النقطة هي أنها إتخذت قرارها |
- Ne? Konu, kararını vermiş olması. | Open Subtitles | مات، النقطة هي أنها إتخذت قرارها |
Neden aile müzakeresi yaptığımızı anlamıyorum? Baba kararını vermiş bile. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا هناك أجتماع عائلي وأبي قد أتخذ قراره |
Yapacağım bir şey yok. O kararını vermiş. | Open Subtitles | لا يعو الأمر لي, لقد اتخذ قراره |
Sanki o kararını vermiş gibi. | Open Subtitles | وكأنه قد اتخذ قراره |
- kararını vermiş. | Open Subtitles | انه اتخذ قراره. |
O hakkımda kararını vermiş. | Open Subtitles | ل-He اتخذ قراره. |
- kararını vermiş. | Open Subtitles | -لقد اتخذ قراره |
Yoldaş Mashadi, o kararını vermiş bile. | Open Subtitles | الرفيق (مشهدي) لقد اتخذ قراره |
Annalise, Nate'in yargıcı kararını vermiş. | Open Subtitles | آناليس) ، قاضية (نيت) إتخذت قرارها ) |
kararını vermiş ve onun için en iyisinin ne olduğunu bilmesine izin vermeliyiz. | Open Subtitles | لقد أتخذ قراره وأظن أن علينا أن نسمح له بأن يُميز الأفضل له |
O kararını vermiş. Buna saygı duymalıyız. | Open Subtitles | لقد أتخذ قراره يجب أن نحترم هذا |