"karar kıldık" - Translation from Turkish to Arabic

    • قررنا
        
    • إستقرينا
        
    Bir çok insanın başından geçmesi dolayısıyla birçok kişi tarafından anlaşılabileceğini düşündüğümüz iş görüşmesi örneğinde karar kıldık. TED ومن ثم قررنا أن الموقف الذي يتعلق بأغلب الناس لأن أكثر الناس يمرون به هو المقابلة الوظيفية.
    Bunda karar kıldık. Nasılsa yakında ölmeyeceksiniz. Open Subtitles لقد قررنا ذلك بما أنك لن تموت قريبا على الأرجح
    Eğer kaçacaksak beraber çalışmamız gerektiğinde karar kıldık. Open Subtitles قررنا أنّنا إذا أردنا الهرب فيجب أن نتعاون سويًّا.
    Biz de ayrılıp dönüş yolunu bulup yardım çağırmaya çalışmakta karar kıldık. Open Subtitles لذلك قررنا الإنفصال حتى نحاولَ أن نجدَ طريقنا للعودة بسرعة
    Brotown'da* karar kıldık diye düşünmüştüm. Open Subtitles "يارجل ظننت أننا إستقرينا على "بروتاون
    O kadar düşündükten sonra kaplumbağanın ideal evcil hayvan olduğunda karar kıldık. Open Subtitles بعد الكثير من النقاش قررنا أن السلحفاة الحيوان الأليف المثالي
    Nişanlımla Durnsville'e dönmeye karar kıldık asla uyumayan şehre. Open Subtitles انا وخطيبي قررنا أن نرجع إلى بنسلفانيا المدينة التي لا تنام
    Bu soruya kendi sözlerinizle yanıt verilsin diye dünya çapında bir makale yarışması düzenlemeye karar kıldık. Open Subtitles ولذلك قررنا أن نبدأ بمنافسة لكتابة مقال على مستوى عالم للإجابة على ذلك السؤال بكلماتهم.
    Bu yüzden bizde mantarda karar kıldık. Open Subtitles لذا قررنا تناول الفطر بدل ذلك.
    Günde 2 saatte karar kıldık. Open Subtitles لقد قررنا تركهم لساعتين في اليوم
    İşlerin yürümeyeceğinde karar kıldık. Open Subtitles لقد قررنا أنَّ علاقتنا لن تنجح.
    Günde 2 saatte karar kıldık. Open Subtitles لقد قررنا تركهم لساعتين في اليوم
    Jüri olarak usullere ve yeminimize sadık kalarak Rosa Flores'in Hieronymus Bosch ve Los Angeles şehrine açtığı davada davacı Rosa Flores lehine karar kıldık. Open Subtitles نحن ، هيئة المُحلفين قررنا على النحو الوافى حسب القسم " فى قضية " روزا فلوريس ضد هيرونيموس بوش ومدينة لوس أنجلوس
    Oyuna alkol dahil etmeye karar kıldık. Open Subtitles لذلك قررنا إضافة الكحول إلى هذا المزيج.
    Biz Jamie'de karar kıldık. Open Subtitles لقد قررنا بالفعل اختيار "جَيمي"
    Bu yüzden, sana bir komedi ödülü vermeye karar kıldık. Open Subtitles ومقابل هذا، قررنا منحك... جائزة كوميديا
    Bu olaydan sonra Aidan'ın tayinini çıkarmamız gerektiğinde karar kıldık. Open Subtitles وعندها قررنا أنه يحتاج النقل
    Korkuda karar kıldık demek. Open Subtitles إذن، لقد قررنا إننا خائفونّ
    Alan'da karar kıldık sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنّه قررنا على إسم (آلان).
    Connor'un senden haberi olmamasına karar kıldık, Cayden, Open Subtitles لذلك قررنا بألا يعـرف ( كونور ) بأمـرك
    Ve sonunda sende karar kıldık. Open Subtitles وفي النهاية إستقرينا عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more