Hayır, bu özel günü benimle paylaşmaya karar verdiğin için müteşekkirim. | Open Subtitles | لا أنا شاكر لأنك قررت أن تشاركني هذا اليوم المهم |
Umarım Joker davasında beraber çalışmaya karar verdiğin için aramıza dönmüşsündür. | Open Subtitles | آمل أن تعود لأنك قررت العمل معا على قضية جوكر. |
Takıma katılmaya karar verdiğin için çok memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنك قررت الانضمام للفريق |
Bizimle izlemeye karar verdiğin için mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيد انك قررت ان نشاهد هذا معاً |
Bizimle izlemeye karar verdiğin için mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيد انك قررت مشاهدة هذا معنا |
Ve logoma bir penis koymaya karar verdiğin için, kariyerim sona erebilir. | Open Subtitles | ومسيرتي المهنية قد تنتهي لأنك قمت بوضع قضيب على شعاري |
Ve bir şeylere karar verdiğin için mi buradasın? | Open Subtitles | وأنت هنا لأنك قررت شيئاً ما؟ |
Beni de bu işin içine almaya karar verdiğin için çok heyecanlıyım Callie. | Open Subtitles | حسنا، أنا سعيد فقط لأنك قررت السماح لي أن تأتي على متن الطائرة، (كالي). |
Sen Green Arrow olmaya karar verdiğin için hayatlarımız daha iyi. | Open Subtitles | حياتهم، حياتي أفضل لأنك قررت الغدو (السهم الأخضر). |
Sen ağacı süslemeye yardım etmemeye karar verdiğin için Şef, geleneksel zencefilli şirin kurabiyelerini pişirmek yerine süslemeye yardım etmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | لأنك قررت أن لا تساعد في تزيين الشجرة، كان يتوجب على (طباخ) أن يتقدم بالمساعدة في التزيين بدلاً من أن يخبز كعك الزنجبيل السنفوري التقليدي، |
Gelmeye karar verdiğin için çok sevindim, Steven. | Open Subtitles | "انا سعيدة انك قررت المجيئ يا "ستيفن |
Barbara'nın zarar göreceğinden ve önce beni korumaya karar verdiğin için kendini suçlayacağından korkmuştum. | Open Subtitles | لقد كنتُ خائفة خائفة من أن تتأذى (باربرا) وأن تلوم نفسك لأنك قمت بحمايتي أولاً، |