"karar vereceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• سأقرر
• أقرر
• من يقرر
• سأقرّر
• ساقرر
• اقرر
• جواب مٌتوزان
• سأتخذ قراري

Sana tabancayla mı yoksa askeri mahkemeyle mi cevap vereceğime daha sonra karar vereceğim.
سأقرر ما إذا كنت سوف اقوم بالرد عليك بمسدسات أو محكمة عسكرية عامة

İlaçlarını arttır. Ona ne yapacağımı sonra karar vereceğim.
قم بزيادة دوائة وأنا سأقرر ماذا أفعل به لاحقا

Onu tek başıma görüp oğlumu yanına yaklaştırıp yaklaştırmayacağıma karar vereceğim.
سأراه بمفردي ثم سأقرر بعدها هل سأسمح له برؤية ابنه أم لا

Ne düşündüğünüzü biliyorum ama karar ağırlığı bende ve ben karar vereceğim.
حسناً, وأعلم ما يفكر فيه كل منكما وسأولي الخيارات أهميتها ثم أقرر

Ona göre bakır ya da bant kullanmaya karar vereceğim.
حتى أقرر إن كنت سأستخدم النحاس أم الشريط اللاصق هنا

Bu eve tekrar ne zaman gelebileceğine ben karar vereceğim.
أنا من يقرر إن كنت ستأتي لهذا المنزل ومتى تأتي

Ön duruşma ayın 19'u saat 10:00'da yapılacak, o zaman davaya devam etmek için yeterli kanıtın olup olmadığına karar vereceğim.
جلسة الإستماع الأولية ستكون في الـ19 من الشهر العاشرة صباحاً، حينها سأقرر إن كان لدينا أدلة كافية لإكمال المحاكمة

Ön duruşma ayın 19'u saat 10:00'da yapılacak o zaman davaya devam etmek için yeterli kanıt olup olmadığına karar vereceğim.
جلسة الإستماع الأولية ستكون في الـ19 من الشهر العاشرة صباحاً، حينها سأقرر إن كان لدينا أدلة كافية لإكمال المحاكمة

Aranızdaki en kötünün kim olduğuna karar verdikten sonra kimin gideceğine karar vereceğim.
سأقرر من ينتقل منكم بعد أن أقرّر من هو أفشلكم

Doğru zamana ben karar vereceğim ünlü bir yönetmenin .sağlam bir filminde oynayacağız çünkü ihtiyacımız olan bu.
سأقرر عند حلول الوقت المناسب عندئدٍ سننقض على فيلم أستوديو مصادق عليه مع مخرج بارز، لأن هذا ما نحتاجه

Seninle bir alakası yok. Benim karar vereceğim bir şey bu.
هذا لايعنيكِ , الامر يخصني وانا سأقرر ..

Johnny ile yüzleşeceğim sonra karar vereceğim.
أنا فقط تحتاج إلى مواجهة جوني ومن ثم سأقرر.

Sana yardım etmeli miyim yoksa seni teslim mi etmeliyim, ona göre karar vereceğim.
وأنا سأقرر إن كنت سأساعدكِ أم أسلمكِ

Kaldırabilecek hale geldiğinizde cezanıza karar vereceğim.
سأقرر عقابك عندما تكون مُناسب لمواجهته.

Eğer giderse, güzel olduğu gibi iyi olduğuna ve evlenmeye değer olduğuna karar vereceğim.
إذا انصرفت ، سوف أصدق أنها جيدة كجمالها و سوف أسامحها و أقرر الزواج منها لقد كنت دائماً أعتقد أن شرك شئ مزعوم

Bu gece tatilde ne yapacağıma karar vereceğim.
شكراً لكن لا وعدت نفسي أن أقرر اليوم ماذا أفعل في إجازتي

Biri bana bu aletin ne olduğunu tam olarak söyleyince açmak için bir yol bulmaya çalışsak mı karar vereceğim.
عندما استمع الى احدهم ليخبرني بشكل قاطع ما هو الجهاز سوف أقرر حينها ما اذا كان ينبغي لنا محاولة ايجاد وسيلة لتشغيله

Bana her şeyi söyleyeceksin ve hangi detayların dikkate değer olduğuna ben karar vereceğim.
أنت تخبرنى بكل شئ و أنا أقرر أيّة تفاصيل متصلة

Neyin cevaplanabilir olduğuna karar vereceğim.
أنا من يقرر ما هو المعقول و ما هو الغير معقول

Ne vereceğime sonra karar vereceğim.
بعدها سأقرّر ماذا أعطيكِ ، إتفقنا ؟ أنت ...

Hangi tarafta olduğunuza ben karar vereceğim.
انا ساقرر على اي جانب انت

Sen benden daha az adamsın, bu boka batıp batmayacağına yakında karar vereceğim,
وانت لست رجلاً مثلي عندما اقرر انك لن تكون سلحاً

Gözden geçirip makul bir karar vereceğim.
سوف أدبر حُجة و أتوصل إلى جواب مٌتوزان.

Beyanatlarınızı göz önüne alıp bir kaç saat içinde bir karar vereceğim.
سأضع أقوالكم في الاعتبار و سأتخذ قراري خلال ساعات