"karar veriyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقرر
        
    • تقررين
        
    • لتقرر
        
    • يقرر
        
    • قررتِ
        
    • قررتي
        
    • تقرّر
        
    • أنتِ فقط تختارين
        
    • تتخذ قرار
        
    • ثم أقرر
        
    Hangisini giyeceğine nasıl karar veriyorsun? Open Subtitles كيف تقرر أيها ستلبس؟ أفقد صوابي إن كان عليّ الإختيار
    Bizim yabancı teknolojilerle ilgili anlaşma yapmaya çalıştığımız her dakika, sen onların yanlış tipte uzaylılar olduğuna karar veriyorsun! Open Subtitles الدقيقة التى تحاول أن نصنعها ، معاهدة لتكنولوجيا الحليف، أنت تقرر أنهم النوع الخاطئ من الحلفاء
    Lucas Scott başka birine aşık oluyor Peyton kendini içkiye vuruyor sen de sevgiyi başka bir yerde bulmaya karar veriyorsun. Open Subtitles بيتن تنشئ حانة وأنت تقررين إيجاد الحب في مكان آخر بالتَبنّي؟
    Tamam, zenginsin ve babandan intikam almak için ona benzeyen adamlarla yatmaya karar veriyorsun. Open Subtitles حسنا اذن انت غنية و تقررين النوم مع هؤلاء الرجال الذين يشبهون والدك لتنتقمي منه
    Kim masum kim değil sen mi karar veriyorsun. Open Subtitles أنت لديك الحق لتقرر من هو برئ ومن هو مذنب.
    - Buna neden sen karar veriyorsun? - Güvenliği çağırıyorum. Open Subtitles ـ لماذا هل أنت من يقرر ذلك ـ سادعو الأمن
    Şimdi beni sevmediğine karar veriyorsun. Doğru muyum? Open Subtitles والآن قررتِ أنكِ لم تعودِ تحبينني أليس هذا صحيحاً ؟
    11 yıl sonra, ... mücadele etmeyi bırakmaya karar veriyorsun. Open Subtitles رائع، بعد 11 عاما، قررتي في النهاية التوقف عن محاربة الامور هنا.
    Hapisten çıkıyorsun hayatından bezmiş bir haldesin Earl'ü ziyaret etmeye karar veriyorsun. Open Subtitles كنت مسجونآ حياتك بائسة تقرر الأنتقام من رفيقك أيريل لكن الأشياء خرجت عن السيطرة
    Sanırım sen karar veriyorsun. Ve az önce karar verdin. Bu işin bir parçası olmayacağım. Open Subtitles اخمن انك تفعل,وانت تقرر ولا اريد ان اكون جزءاً منه
    Listende sırada ne yapacağına nasıl karar veriyorsun? Open Subtitles كيف تقرر ما هو عملك التالي عل هذه القائمة؟
    Sen kimsin ki, kim özel kim değil karar veriyorsun? Open Subtitles من أنت كي تقرر من هو مميز و من هو ليس كذلك؟
    Kiminle çıkıp kiminle çıkamayacağıma niye karar veriyorsun? Open Subtitles لماذا عليك أن تقرر من يجب أن أواعده أو لا أواعده؟
    Söylesene, kimin yaşayıp kimin öleceğine nasıl karar veriyorsun? Open Subtitles أخبريني، كيف تقررين من يبقى حيًا ومن يموت؟
    Almak istediğin risk profiline karar veriyorsun tecil belgelerini tasdikletiyorsun ve işin bitiyor. Open Subtitles تقررين المخاطرة التي تودين أخذها رتبي مستندات خياراتكِ وستكونينَ جاهزة
    Onaylama Komitesi'nin onayını beklemeden karar veriyorsun. Beni dinle. Open Subtitles أنت تقررين شيئاً حساساً قبل أن تقومي بإعطاء اللجنة الطبية فرصة لتقريره
    Sen kim oluyorsun da insanların yaşamalarına veya ölmelerine karar veriyorsun? Open Subtitles مَن أنت بحق الجحيم لتقرر مَن الذي يعيش ومن يموت؟
    Peki sen kimsin de kimin yaşayıp, kimin öleceğine karar veriyorsun? Open Subtitles من انت لتقرر مصير من يعيش ومن يموت؟
    Artık başta sen olduğun için kimin öleceğine sen karar veriyorsun tabii. Open Subtitles صحيح. لأنكِ الـمسوؤلة الآن و أنتِ من يقرر من الـممكن التخلص منه.
    Şimdi de hangi kararların uygulanacağına mı karar veriyorsun? Open Subtitles إذن الآن أنت من يقرر أي القوانين التي تستحق تطبيقها؟
    Tüm dünyaya Serena'nın gerçek yüzünü göstermek için ihtiyacın olan şeyi bulmuşsun ve şimdi de değişmeye karar veriyorsun? Open Subtitles لا يمكن أن تكوني جادة "لديكِ ما تحتاجين لتري العالم حقيقة "سيرينا ولكنك قررتِ التغيير الآن ؟
    Şimdi beni sevmediğine karar veriyorsun. Doğru muyum? Open Subtitles دلوقتي قررتي إنك مبقتيش تحبيني صح كدة ؟
    Demek istediğim şey, üniversitenin güzelliği bu. Olacağın kişiye sen karar veriyorsun. Open Subtitles المقصدُ هو أنّ هذا ما هو رائعٌ في الجامعة فأنتَ تقرّر من ستكون
    Ama nihâyet gün bitince devam edip etmeyeceğine karar veriyorsun. Open Subtitles ...لكن في نهاية اليوم، أنتِ فقط تختارين الاستمرار، أو لا
    Her seferinde "belki" demek yerine "muhtemelen" demeyi seçtiğinde bir karar veriyorsun. Open Subtitles في كل مرة تختار "ربما" عوضاً عن لعل" أنت تتخذ قرار"
    Günahlarının cezalandırılması gerektiğine karar veriyorsun. Open Subtitles ثم أقرر بأنه يجب ان يعاقب على ذنوبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more