Muhtemelen Washington'daki bir memur bunun gizli bilgi olarak kalması gerektiğine karar vermiştir. | Open Subtitles | بعض انتهازي قلم رصاص في واشنطن قرر ربما ينبغي أن يكون المعلومات المبوبة. |
Profesör Armstrong barış için Halkların Demokrasisinde yaşamaya ve çalışmaya karar vermiştir. | Open Subtitles | وقد قرر البروفيسير ارمسترونج, ان يعيش ويعمل من اجل السلام فى بلاد الديمقراطية |
Parti, trenin komutasının Sovyetler'e geçmesine karar vermiştir. | Open Subtitles | لقد قرر الحزب تحويل كل المقصورات الى سوفييتي. |
Belki de davacı davanın düşmesine sinirlenip ipleri kendi eline almaya karar vermiştir. | Open Subtitles | رُبما كان المُدعي غاضباً بسبب رفض الدعوى وقرر أن يُسوي مظالمه بطريقة أخرى |
Eğer firar ettiyse, bir problem algılamış ve onu düzeltmeye karar vermiştir | Open Subtitles | إذا اندفعَ , فإنه أدرك مُشكلة وقرر إصلاحها |
Bazen, o küçük bedenlerde kayıp parçalar olur,... çünkü hergele zaferinin ödülü olarak bir hatıra... saklamaya karar vermiştir. | Open Subtitles | أحيانا تلك الاجزاء تفقد مثل الطفل الصغير لأن الماضي قرر التمسك بتذكار كغنيمه غزوه |
Belki Locke artık bizim için yakalamamaya karar vermiştir. | Open Subtitles | ما تقصدين؟ ربما لوك قرر ان لا يصطاد لنا بعد الآن |
Giydiğim takımı ve 5000 dolarlık roleximi görmüş. Ve beni soymaya karar vermiştir. | Open Subtitles | وأنا أرتدي هذه البذلة وساعة الخمسة آلاف دولار وهناك قرر محاولة سرقتي. |
30 yıllık iyi hizmetimizin ardından American Tobacco istemeyerek de olsa tüm markalarını Batten, Barton, Durstine ve Osborn ajansında birleştirmeye karar vermiştir. | Open Subtitles | بعد ثلاثين سنة من الخدمة البارعة لقد قرر التبغ الامريكي كُرهاً ليدمجوا أعمالهن |
Ne bileyim... Artık öyle olmaya karar vermiştir belki. | Open Subtitles | لا أعرف، ربما قرر أخيراً أنّه أصبح شبحاً |
Evet ama sen sevdiği ve yaptığı tek işi elinden alınca geriye bir şeyinin kalmadığına karar vermiştir. | Open Subtitles | أجل, ربما قد قرر أنه لم يتبقى له أي شيء بعدما أخذت منه وظيفة أحبها وعاش حياته لها |
Belki, buna içerlemiştir ve oynamaya karar vermiştir? | Open Subtitles | ربما قد إستاء من ذلك، و قرر القيام بلعبة؟ |
Valilik, Arap mahallelerini kapatmaya karar vermiştir. | Open Subtitles | فقد قرر الحاكم غلق الأحياء العربية |
Kim bilir belkide tüm eski karım şeyinden kurtulmaya karar vermiştir. | Open Subtitles | لعله قرر نسيان موضوع زوجته السابقة |
Belki de gemiyle beraber batmaya karar vermiştir. | Open Subtitles | ربما هو قرر أن يذهب مع السفينه |
Belki 58 tanenin yeterli olduğuna karar vermiştir. | Open Subtitles | ربما قرر أن 58 سلاحاً كان كافياً |
Belki de kasabayı kurtarmak için gitmeye karar vermiştir. | Open Subtitles | ربما هو قرر أن يرحل لينقذ البلده |
Belki katil daha önce gelip adamı şaşırtmaya karar vermiştir. | Open Subtitles | ربما القاتل وصل هنا أولاً وقرر مفاجأته |
Sonra otele dönmüş ve Sara'sız yaşayamayacağına karar vermiştir. | Open Subtitles | ثم عاد إلى الفندق وقرر أنه لن يستطيع العيش من دون (سارة) |
Junior'ın değiştiğini ve eve döndüğünü duyunca onu tekrar yanına çekmeye karar vermiştir. | Open Subtitles | وقرر أن يُعيد (جونيور) إلى الحظيرة بعدما اكتشف أنه قد تغير وعاد إلى المنزل |
Umarım bir hata yoktur ve CIA emeklerimin karşılığını vermeye karar vermiştir ama... - Şimdi olmaz, Chuck. | Open Subtitles | اسمعي, أرجو ألاّ يكون هذا خطئاً وقرّرت "المُخابرات المركزيّة" مكافئتي على أعمالي البطوليّة |