"kararsız" - Translation from Turkish to Arabic

    • مستقرة
        
    • مستقر
        
    • يقرروا
        
    • متردد
        
    • مترددة
        
    • حاسم
        
    • مستقرّة
        
    • متردداً
        
    • متقلبة
        
    • ملتزمة
        
    • غير متأكدين
        
    • على الحياد
        
    • المترددين في
        
    Biriyle birleşmediği sürece ise o kadar çok kararsız hale gelecek. Open Subtitles وكلما طالت المدة وهو بدون دَمج كلما أضحت حالته غير مستقرة
    Yarattığı kararsız girdap o cebin içine doğru genişleyebilir ve hatta daha da geniş bir oyuk açabilir. Open Subtitles ستتولد دوامة غير مستقرة يمكنها ان تسمح بامداد التجويف وتصنع كهف كبير
    - Naqahdah'nın kararsız bir çeşidini bulunduran bir cihaz vardı. Open Subtitles كان آداة بها نشاط اشعاعي غير مستقر ومتغير من الناكوداه
    kararsız çiftçilere hitap etmeyeceksiniz. Open Subtitles أنت لن تخاطب مجموعة من المزارعين لم يقرروا لمن يصوتون.
    Terzi kesinlikle kararsız Aşçı kriz geçiriyor. Open Subtitles إن الخياط متردد جدا والطباخ عنده أزمة في المطبخ
    Suçlu diyenler? kararsız kaldım. Open Subtitles من يصوت مذنب؟ انا مترددة اعطوني فقط خمس دقائق
    Kristaller, oluşan bir solucan deliğinin kararsız girdabında yokolmuşlar. Open Subtitles البلورات تمسح بواسطة دوامة غير مستقرة تشكل الثقب الدودي
    Yüksek seviyede kararsız radyoaktif özellikleri bulunduğunu keşfettiğimiz bir mineral özü bu. Open Subtitles انها مادة معدنية وجدناها مشعة غير مستقرة بشدة
    Seçilmişler soyunu koruyan mistik güçler geri dönülmez bir biçimde hasar gördü; kararsız ve kırılgan hale geldi. Open Subtitles القوى الغامضة المحاطة بصف المبيدات تغييرت بصورة لا رجعة فيها أصبحت غير مستقرة , وعرضة للخطر
    Otomatik kararsız moleküllerden yapılmış bir malzeme. Open Subtitles مواد لملابس عمل جزيئة نظامية ذاتية غير مستقرة
    Beyaz delik kararsız hale gelmeye başladı. Normal çekim alanı geri dönüyor. Open Subtitles الثقب الأسود يصبح غير مستقر مجالات الجاذبية الطبيعية تعود
    Üzerinde çalıştıkları kararsız elementin çok küçük bir miktarı bile, mümkün olduğuna inandığımın çok ötesinde bir enerji titreşimi yaydı - ...silah yapımına elverişli naqahdah'ın yapabileceğinden çok fazla. Open Subtitles كمية صغيرة جدا من العنصر الغير مستقر الذي يعملون علية يطلق نبضة من الطاقة أكبر من أي مولد أعتقد أنه يمكن ايجادة أكثر بكثير من الروس النووية المعززة بالناكوداه
    Anlamaya çalışıyorum, Lex, gerçeği öğrenmek için neden bu kadar çaresizsin tehlikeli kararsız bir ilacı tekrar kullanma gereği duydun. Open Subtitles اريد ان افهم ليكس لماذا انت مستميت لتعرف الحقيقه بأن تلجأ إلى إستعمال مخدر غير مستقر بشكل خطير
    Oy vereceklerin yüzde 4'ü ise hala kararsız, ve bu seçi-- Open Subtitles أربعة بالمئة من المصوّتين لم يقرروا بعد
    Yanılmıyorsam, değişiklik konusunda kararsız bir Cumhuriyetçi. Open Subtitles الجمهوريين لم يقرروا على مسألة "التعديل" على ما أعتقد
    kararsız, dengesiz, ve dediğim gibi... harekatı düşününce bile dehşete düşüyordu. Open Subtitles و كان متردد و شارد و كما قلت خائف من العملية العسكرية
    Eğer oraya kararsız bir kalple gidersen sonu herkes için dram ve felaket olur. Open Subtitles ماذا؟ إذا عدتِ بقلب متردد سيكون هناك كارثة ومأساة للجميع
    Anketler geçtiğimiz aylarda desteğin arttığını belirtse de yaklaşık yüzde 20'lik bir kesim hâlâ kararsız gözüküyor. Open Subtitles وتُظهر استطلاعات الرأي ازدياد الدعم في الأشهر الأخيرة، رغم أن زهاء 20 في المئة من البلاد لا تزال مترددة
    Ben sadece, bu yer kapanır kapanmaz mutfakta aptal ve kararsız aptallarla yatan bir kızım. Open Subtitles ماذا تكونين أنتِ فى تلك القصه ؟ أنا مجرد فتاه تعاشر شخص قبيح فاشل وغير حاسم فى المطبخ بمجرد غلق هذا المكان
    Hasar gören yakıt hücresi kararsız hale gelir. Open Subtitles عندما تتفجر خلايا الوقود تصبح غير مستقرّة
    Efendim, olay bu değilse beni affedin ama bayağı kararsız görünüyorsunuz. Open Subtitles سيدي، أعذرني إن لم يكن هذا هو الموضوع لكنك تبدو متردداً
    Elbette kötü hafızalı ve kendi türünü yok eden, kararsız ve aptal canlılar olduğumuzu biliyorum. Open Subtitles "بالطّبع، نحن كائنات غبيّة متقلبة" "بذاكرة ضعيفة و موهبة عظيمة في تحطيم الذّات"
    Bunca zaman kararsız kalmayı nasıl başardın? Open Subtitles كيف كنتِ غير ملتزمة طوال هذا الوقت؟
    Neden sabah kalkmıyoruz gece onları kararsız ve silahsız yakaladığında bu sözleri söyle ve göz yaşlarını tut Open Subtitles لماذا سوف نستيقظ في الصباح عندما يجدهم الليل دون سلاح و غير متأكدين هؤلاء قالوا كلمه و إحمل دموعك
    Baltayı sert taşa vurduk. kararsız olan oy verecek kişiler Keeler'ın kampanyasına katılabilirler. Open Subtitles المصوتون الذين كانوا على الحياد انضموا للتو لحملة (كيلر)
    Senatodaki kararsız oylar için bir tür oyun mu çeviriyorlar? Open Subtitles انها نوع من الحيلة التأثير على المترددين في مجلس الشيوخ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more