Çantamı kaybettiniz ve içinde 2 karatlık elmas yüzük var! | Open Subtitles | لقد أضعتم حقيبتى و بداخلها خاتم ماسى عيار 2 قيراط |
Dr. Taub dikkatini gerçekten uzaklaştırmak için 4 karatlık elmas gibi parlak bir şeyle kullanmayı tercih ederdi. | Open Subtitles | من الأفضل لدكتور توب أن يشتت انتباهك عن الحقيقة بأشياء برّاقة كماسات من عيار 4 قيراط |
Bu şey 3 karatlık zümrüt ve yakutlarla kaplı. | Open Subtitles | أسمع هذه , هذه المرأة مغطاة بثلاثة قيراط من الياقوت والعقيق المقطوع بشكل وسائد |
Ama yedi karatlık elmaslar bulunamamış. | Open Subtitles | أمسك به لكن الماسات السبع ذوات الخمس قراريط التي سرقت لم يعثر عليها |
Sevgili eşinin parmağındaki şu 8 karatlık mor elmas... | Open Subtitles | تلك الألماسة الأرجوانيّة ذات الـ8 قيراطات التي ترتديها زوجتكَ الجميلة في يدها |
Gerçek elmaslarla kaplı ve turkuvaz renkli 14 karatlık altın o. | Open Subtitles | تزن أربعة عشر قيراطاً من الذهب مُرصّعة بالفيروز والماس الخالص |
Büyük. 2 veya 3 karatlık sanırım. | Open Subtitles | من النوع الكبير إنّه 2 أو 3 قيراط ، حسبما أعتقد |
53 yaşındaki kocanın aldığı dört karatlık pırlanta dikkatimi dağıttı da. | Open Subtitles | كنت مشتتاً من الخاتم ذو جوهرة أربع قيراط التي اشتراها لك زوجك البالغ عمره 53 عام |
53 yaşındaki kocanın aldığı dört karatlık pırlanta dikkatimi dağıttı da. | Open Subtitles | كنت مشتتاً من الخاتم ذو جوهرة أربع قيراط التي اشتراها لك زوجك البالغ عمره 53 عام |
200 karatlık Brezilya zümrüdü renginde plastisin yüzük. | Open Subtitles | هذا خاتم زنة مائتى قيراط من الزمرد البرازيلى ومن مادة لدائنية |
Toplamda en az 18 karatlık, en az VVS-1 derecesine sahip, danıştığım bir değerli taş uzmanı en az $75,000 edeceğini söyledi. | Open Subtitles | هناك اجمالى من عيار 18 قيراط و بنسبه دقه عاليه وعالم الأحجار الكريمة |
Bugün açık artırmaya çıkacak olan elmas 212 karatlık sersemletici ve türünün tek örneği bir hazine. | Open Subtitles | الألماسة التي نحن على وشك المزايدة عليها اليوم هي قيراط عيار 212 كنز فريد من نوعه |
Bugün açık artırmaya çıkacak olan elmas 212 karatlık sersemletici ve türünün tek örneği bir hazine. | Open Subtitles | الألماسة التي نحن على وشك المزايدة عليها اليوم هي قيراط عيار 212 كنز فريد من نوعه |
Safir bu, 6 karat kusursuz, üstünde 2.5 karatlık cevher elması var. | Open Subtitles | ،أنه ياقوت، ستة قيراط .نقي، محاط بـ 2.5 قيراط من الماس |
Ama moralinin bozuk olduğu o Perşembe günü 2.17 karatlık pırlantasıyla Park Caddesi'ndeki dairesinde dolaştı. | Open Subtitles | لكن بهذا الخميس تحديداً وضعت ماستها ذات الـ2.17 قيراط و سارت بشقتها في جادة "بارك" |
Tiffany Şirketi'nin her biri 30 karatlık elmasları. | Open Subtitles | الماسات من محل تيفاني كل واحدة 30 قيراط |
Seninki on karatlık pahalı bir taş. | Open Subtitles | الجوهرة التي تتحدثين عنها تزن 10 قراريط. |
Seninki on karatlık pahalı bir taş. | Open Subtitles | الجوهرة التي تتحدثين عنها تزن 10 قراريط. |
Çok sayıda sahte pırlantaya ihtiyacım var. En az on karatlık. | Open Subtitles | أحتاج دزينة من الماس المزيف عشرة قيراطات على الأقل |
14 karatlık altın, elmaslar, turkuvaz... | Open Subtitles | ،إنها تزن أربعة عشر قيراطاً من الذهب والماس والفيروز |