"karavanına" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقطورة
        
    • مقطورته
        
    • مقطورتك
        
    • لمقطورته
        
    • المقطورة
        
    • مقطورتها
        
    • مخيمك
        
    Sirk sahibinin karavanına gittiler. Kasanın içindekileri çaldılar. Open Subtitles إنهما دخلا مقطورة صاحب السيرك، حيث سرقا محتويات الخزنة.
    Biliyorsun, Ray'in karavanına Wi-Fi kurdum ki hipotezimi test edebileyim. Open Subtitles تعلمون، أقوم بإعداد خدمة الواي فاي في مقطورة لراي، ترك ذلك لاختبار فرضية بلدي.
    Gwen'in babasını kaybettikten sonra, buluruz umuduyla karavanına geri döndük. Open Subtitles بعد فقدان والد غوين عدنا الى مقطورته لعلنا نجده هناك
    Andy beni yönetmemle tanışmam için sete çağırdı ve karavanına gitti, sonra... Open Subtitles لقد دعاني للقاء المسؤل عن تجارب الاداء . . ذهبت الى مقطورته ثم
    -Evet. Gerçek bir polis! Sen o lanet karavanına git! Open Subtitles شرطي حقيقي ، اذهب واجلس في مقطورتك اللعينه
    Bir kere bile içerse hemen karavanına geri dönecek. Open Subtitles عند تناوله لأول شراب سأقوم بطرده ليعود لمقطورته الخاصة بنجوم السينما
    karavanına bir bomba yerleştirmiş olacağını bilemezdin. Open Subtitles أنتِ لم تكوني على علم أنه سيكون هناك قنبلة في المقطورة
    Bu kasa, karavanına teslim edildi. Open Subtitles تم تسليم هذه قفص ل مقطورة له. أخذت الصورة
    Marie teyzenin karavanına uğramak isteyebilirsin. Open Subtitles ربما تودّ زيارة مقطورة خالتك ماري
    Marie teyzenin karavanına uğramak isteyebilirsin. Open Subtitles ربما تودّ زيارة مقطورة خالتك ماري
    Anladın mı? Hayır. Spencer'ın karavanına daha yakından bakmam gerek. Open Subtitles كلا، أريد أن أبحث جيداً (في مقطورة (سبينسر
    - karavanına bakmalıyız Open Subtitles ندخل له مقطورة.
    Joel'e borcumuzu ödemek için ilk yapmamız gereken şey, Joy'un devrik karavanına gidip, halısını ve televizyonunu almaktı. Open Subtitles (أوّل محطّة للتعويض على (جويل كانت بزيارة مقطورة (جوي) المقلوبة لإعادة سجّادته وتلفزيونه المعذرة
    - Ben karavanına gittim. Sarhoş olduğu için hemen ayrıldım. Open Subtitles ذهبتُ لزيارته في مقطورته و قد كان سكران , لذلك رحلت
    - karavanına mı gittin? - Bunu açıklamak çok zor. Open Subtitles . كنتِ فى مقطورته - . هذا عسير عليَّ للغاية أن أشرحه لك -
    - Gecenin bir vakti karavanına geldiğini söyledi. Open Subtitles قال إنه أتى إلى مقطورته في منتصف الليل
    - Evet, karavanına baktım. Open Subtitles -أجل، حسنًا، قمت بتفحص مقطورته
    Dinle tatlım. karavanına gidip adet sancısı ilacı alsana. Open Subtitles إسمعْي، يا حبّوبه، لما لا تَذْهبُين إلي مقطورتك وتقتني الميدالية؟
    -Benim kızım senin karavanına mı geldi? Open Subtitles بنتي ذهبت الى مقطورتك ؟
    Dün gece şovdan sonra akorunu yapıp karavanına bıraktım. Open Subtitles الليلة الماضية بعد العرض، ضبطتُه، وأوصلتُه لمقطورته.
    Hadi. Yiyeceğini al sonra da karavanına geri dön tamam mı? Open Subtitles احصل على طعامك فقط وارجع الى المقطورة
    Sonra yaklaşık 16:30 gibi, arkadaki karavanına gidiyor. Open Subtitles ثم تعود إلى مقطورتها حتى الساعـة 4: 30 تقريبـاً
    karavanına geri dön. Open Subtitles ارجع الى مخيمك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more