Karayiplerde ve Afrika kıyısında bu, tarlaların ve köle gücünün kullanılmasını da içeriyordu. | TED | تطلّب ذلك استخدام المزارع واستيراد العمال العبيد من جزر البحر الكاريبي والجزر الواقعة قبالة الساحل الأفريقي. |
Dawes New York'da, Baines Karayiplerde, Hamilton New Orleans'da. | Open Subtitles | ديوز في نيويورك،هاملتن في نيو أورلينز وبينس في الكاريبي |
De La Mer genellikle Karayiplerde veya Avrupada ameliyatlarının iyileşme süreçlerini geçiren kişilere oradan yemek servisi de yapacak. | Open Subtitles | مِنْ الإجراءاتِ الجراحيةِ في الكاريبي أَو أوروبا. بإِنَّنا سَنُزوّدُ بديلُ. |
Emekli olup Karayiplerde yaşayacağız. | Open Subtitles | يوماً ما, سنتقاعد جميعنا. في منزل على الشاطئ, في جزر الكاريبي. |
Arka tarafında, Karayiplerde bir teknede yaşadığını söylüyor. | Open Subtitles | على ظهر الكتاب هنا، يقول أنّه عاش في منطقة البحر الكاريبي على متن قارب |
Grenada. Karayiplerde, "Baharat Adası" olarak da bilinen bir ada. | Open Subtitles | جرينادا , جزيره فى الكاريبى تعرف ايضا باسم جزيره القراصنه |
Karayiplerde daha güzel bir sahil yok. | Open Subtitles | لا يوجد شواطئ أجمل من تلك التي فى الكاريبي |
Karayiplerde yüzüyoruz. | Open Subtitles | نحن نطفو بواسط الكاريبي أنتَ تدري ذلك,صحيح؟ |
Karayiplerde her limana kaçak silah sokabiliyor. | Open Subtitles | يهرب الأسلحة من ولإلى جميع الموانئ في منطقة البحر الكاريبي |
LeMarchal ismi Karayiplerde büyük anlam ifade ediyor, özellikle karaborsada. | Open Subtitles | إسم لامارشال له وزن كبير في منطقة الكاريبي وخاصة في السوق السوداء |
O ve karısı haftaya Karayiplerde nikah tazeleyecekler. | Open Subtitles | هو وزوجته الثالثة سوف يجددوا عهود زواجهم خلال عطلة الاسبوع القادم في منطقة البحر الكاريبي |
Dr. Bell bu tamponların Karayiplerde, Kuzey ve Orta Amerika'da kullanıldığını söyledi. | Open Subtitles | الدكتور قالت بأنها ماتزال مستعملة في الكاريبي وأمريكا الجنوبية والوسطى |
2010'da Karayiplerde bir mercan ağarması olayı yaşandı, bunlar gibi kaya mercanlarının yüzeyinden büyük parçalar götürdü. | TED | وفي عام 2010 كان لدينا ظاهرة إبيضاض في منطقة البحر الكاريبي والتي أقلعت بقعات كبيرة من الجلد علي المرجان الصخري مثل هؤلاء |
Tıpkı 19. yüzyılda olduğu gibi, Karayiplerde esir edilen Afrika kökenli insanlar cezalandırılma tehdidi altında, inançlarını yaşamak, bayramlarını kutlamak, tarihlerini hayatta tutmak için savaştı. | TED | كما حدث في القرن التاسع عشر، الشعوب المستعبدة من أصل أفريقي في منطقة البحر الكاريبي حاربت تحت التهديد بالعقاب، وحاربت لممارسة شعائرها الدينية والاحتفال بالكرنفال، لإبقاء تاريخهم على قيد الحياة. |
Kralın Deniz Kuvvetlerinden bir gemi, otuz topuyla, Onsekizinci YüzyıIın son yıllarında Karayiplerde bir görevde. | Open Subtitles | {\fnMCS FREEDOM\fs30\an2\} نتمنى لكم مشاهدة ممتعة سفينة البحرية الملكية المجهزة بــ 30 مدفعا تجوب البحر الكاريبي |
Tahminler, Karayiplerde Küba'ya olası bir müdahale yönünde yoğunlaşmakta. | Open Subtitles | تنصب التكهنات حول منطقة الكاريبي "والإجراءات المحتمل اتخاذها ضد كوبا |
Karayiplerde tatilde olduğumuz için üzgün değiliz. | Open Subtitles | حسنا، ليس ذلك الآسف لأننا في الكاريبي |
Böylece Karayiplerde yanmam. | Open Subtitles | حتي لا تحترق بشرتي بالبحر الكاريبي |
Sanırım, burada ABD Donanmasından bahsediyoruz, ve Karayiplerde sonar testi yapmadıklarını söylüyorlar. | Open Subtitles | -نتحدث عن البحرية الأمريكية لكنهم يقولون إنهم لا يجرون تجارب السونار في "البحر الكاريبي" |
Karayiplerde tatilde olduğumuz için üzgün değiliz. | Open Subtitles | ليس لهذه الدرجة، لأننا فى "الكاريبى" |