30 kalibre, sürgülü 700, tek karbonlu değiştirme sistemi ve şahane bir Hensholdt taktik teleskobu. | Open Subtitles | 30-مزلاج700 مقدارة نفّذ بكاربون تعديل واحد ... وحالةالفنّ مجال هينشولدت التكتيكي. |
30 kalibre, sürgülü 700, tek karbonlu değiştirme sistemi ve şahane bir Hensholdt taktik teleskobu. | Open Subtitles | 30-مزلاج700 مقدارة نفّذ بكاربون تعديل واحد ... وحالةالفنّ مجال هينشولدت التكتيكي. |
15 yıl sonra orta gelirli ve nötr karbonlu bir ülke olma arzuları var. | TED | هي تطمح أن تصير ضمن البلدان متوسطة الدخل في ظرف 15 سنة وأن تصير غير مسهمة في الكربون. |
Büyük ihtimalle yüksek karbonlu çeliğin paslanmasını önlemek için kullanılmıştır. | Open Subtitles | ربما اُستخدم كحافظ ليمنع صدأ الفولاذ ذو الكربون العالي |
Bazılarına, karbonlu içecekler, bazılarına da sadece çikolata yapar. | Open Subtitles | البعض تحدث لهم مع المشروبات الكربونيه البعض مع الشوكولاته |
Şöyle ki, bazı karmaşık takaslar yapmamız gerekecek ancak Afrika'nın yüksek enerjili geleceğinin, düşük karbonlu gelecekle beraber olabileceğine inanıyorum. | TED | حسنًا، سيتعين علينا إجراء بعض المقايضات المعقدة، لكنني أعتقد أن مستقبل الطاقة العالية لأفريقيا ليس محصورًا فقط في مستقبل منخفض الكربون. |
Her şeyi etkiliyor. Tepkimizi uygun bir şekilde örgütlememiz gerekiyor. Düşük karbonlu bir ekonomi oluşturmak için yenilenebilir enerji, koruma, verimlilik ve küresel dönüşüme dayanan dünya çapında, küresel bir seferberliğe ihtiyacımız var. | TED | كل شيء يتأثر بأزمة المناخ لذا علينا أن نتصدى لها بشكل سليم نحن بحاجة إلى تعبئة دولية عالمية للعمل من أجل الطاقة المتجددة والصيانة والكفاءة ولتحقيق تحول عالمي باتجاه اقتصاد أقل اعتماداً على عنصر الكربون |
Sonra astronotlar bu bol karbonlu ürünleri yer, karbonu karbondioksit hâlinde havaya salar, bu karbon da mikroplar tarafından yakalanarak besleyici bir ekin yapılır, bu da astronotlar tarafından yeniden yenirdi. | TED | سيتناول الرواد تلك المحاصيل الغنية بالكربون وينتج عن تنفسهم خروج ذاك الكربون في صورة غاز ثاني أكسيد الكربون، والذي يتم التقاطه من قبل الميكروبات، لكي يدخل في نمو محاصيل مغذية، ومن ثم يتم طرح الكربون على صورة غاز ثاني أكسيد الكربون من قبل رواد الفضاء. |
Toyota'da çalışırken, tek bildiğim şey araba yapmaktı, ta ki Dr. Akira Miyawaki ile tanışıncaya dek. Kendisi fabrikamızı sıfır karbonlu hâle getirmek için bir orman oluşturmak üzere gelmişti. | TED | أثناء فترة عملي في تويوتا اقتصرت معرفتي على كيفية صنع السيارات إلى أن تعرفت على الدكتور (أكيرا مياواكي) أتى إلى مصنعنا لإنشاء حرج داخله ليجعله خال من الكربون |
Evet, çünkü karbonlu lağım suyunu tercih edersin. | Open Subtitles | اوه صحيح لانك تفضل النوع المصنوع من بقايا الصرف الصحي الكربونيه حسناً .. |