Ama sen "Karma" eninde sonunda ona cezasını vereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت لي بأن كارما سوف تنتقم منه في النهاية |
Arkadaşım Karma Davis'ten bahsetmiyorum hani şu Tampa'nın en ateşli kadın güreşçisi. | Open Subtitles | لست أتحدث عن صديقتي كارما دايفز أشرس مصارعه أنثى في جميع تامبا |
Ve bunun ne kadar gıcık olduğunu biliyorum, yani Karma çalışıyor. | TED | وأنا أعلم كم ذلك مزعج، لذلك فإن العاقبة الأخلاقية تعمل حقا. |
Karma doğru şeyi yapıyordur. | Open Subtitles | في الحقيقة ، تتعلّق العاقبة الأخلاقية بالقيام بالصواب |
Karma iyi olmamızı istiyor ve benim düşüncem, birlikte iyi olmamızı istiyor. | Open Subtitles | العاقبة الأخلاقيّة تريدنا أن نكون صالحين ويجب أن نسلك الدرب المستقيم معاً |
Listemdeki en son maddeyi de halledene kadar, Karma görünmez olmama izin vermeyecekti ve hastane reviri felaketti. | Open Subtitles | علي قيام بما على قائمتي بالشكل الصحيح وألا لن تدعني عاقبة أفعالي بأن أكون خفياً وأن العناية الصحية في السجن رديئة جداً |
Hapiste yattıktan sonra, Karma'dan kuşku duyup, bir arabanın bana çarpmasından sonra, uzunca bir süre komada kaldıktan sonra, nihayet listeme kavuşmuş ve ait olduğum yere geri dönmüştüm. | Open Subtitles | .. بعد أن سُجنت بعد أن شككت بالعاقبة الأخلاقيّة .. وصدمتني سيارة بعد أن بقيت مستلقياً لبعض الوقت في غيبوبة |
Greta'yı bulup, Camdenite'a dönmesi için ikna ederek, Karma'yı mutlu etmek için beş günüm vardı. | Open Subtitles | وإقناعها بالعودة إلى الكامدنيين لتكون العاقبة الأخلاقيّة سعيدة |
Ben kadınım Karma'ya göz kulak olurken, kadınım da bana göz kulak oluyordu. | Open Subtitles | بدا أن خطتي تنجح كنت أهتم بعاقبة زوجتي |
Şimdi, seni incitmek istemiyorum, Karma. | Open Subtitles | إذا لم نقل أننا قلقين بهذا الشأن الان أنا لم أقصد إهانتكِ كارما |
Umarım Karma ile bir ilgisi yoktur. Yapma. | Open Subtitles | أنا فقط أَتمنّى هناك لا شيء إلى هذا الشيءِ كارما أوه، رجاءً |
Karma hakkında bir şeyi duymak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أُريدُ السَمْاع عن أيّ شئ حول كارما |
Kimsenin Karma bu ne yaptı, bu benim. | Open Subtitles | إذا كانت كارما أحدهم جعلت هذا يحدث ، فهي أنا |
Çıkar şunu! Karma yaptı bunu, Randy çünkü listede yoksun. | Open Subtitles | كارما فعلت هذا ياراندي لأنك لست على اللائحة |
Listemden ne kadar kötü şeyi çizersem Karma da beni o kadar ödüllendiriyor. | Open Subtitles | عندما اشطب الاشياء السيئة من قائمتي تكافئني كارما اكثر |
Bu sana bağlı değil, Karma bu. | Open Subtitles | لا اريد هذا لا يعود اليك، بل الى العاقبة الأخلاقية |
Evet, hatırladım. Belki "Karma" onu geri vermenin zamanının geldiğini söyleme çalışuyordur. | Open Subtitles | ربما تحاول العاقبة الأخلاقية اخباري بأن الوقت حان لاعادته |
Evet, "Karma" beni biraz silkeledi. | Open Subtitles | أجل، تقاذفتني العاقبة الأخلاقية في الأرجاء قليلاً |
Karma neden beni deli eden bir kadınla beraber olmamı istesin ki? | Open Subtitles | لستُ أفهم لمَ قد تريد العاقبة الأخلاقيّة أن أرتبط بامرأة تثير جنوني؟ |
Bilmiyorum, bence Karma evreni bir arada tutan şey. | Open Subtitles | لا أعرف ، أظن أن العاقبة الأخلاقيّة تحافظ على النظام في الكون |
Ve Karma'yla ödeşmek için, sustalıdan daha iyi bir şey yapmam gerektiğini anlattım. | Open Subtitles | وأنني ان كنت أريد الاتفاق مع عاقبة أفعالي فعلي أن أعطيه ما هو أكثر من مجرد سلاح أبيض كي أعوض عنه |
Karma'ya güvendiğim için Billie ile evlenmiştim. | Open Subtitles | تزوجتُ (بيلي) لأنني وثقت بالعاقبة الأخلاقيّة العاقبة الأخلاقيّة التي لم تخذلني من قبل |
Listemden vazgeçmek zorunda kaldığıma inanamıyordum, ama Greta'yı Camdenite'a geri götürebilirsem, Karma'nın her şeyi düzelteceğini umuyordum. | Open Subtitles | لكنني كنت آمل أنني إذا أعدت (غريتا) إلى الكامدنيين سيجعل القدر كل شيئ على مايرام |
Karma'ya inanıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | تؤمنان بعاقبة الأعمال، أليس كذلك؟ |