Kuzenimle bazı karmaşıklıklar yaşamıyor değiliz. | Open Subtitles | ابنةعميوأنا.. يوجد بيننا تعقيدات |
Yalan söylemeyeceğim. Bazı karmaşıklıklar oldu. | Open Subtitles | -لن أكذب، كانت هناك تعقيدات |
Bütün akşamı ayırmaktan zevk duyacağım ilginç karmaşıklıklar var... ...ama bunu yapmayacağım. | TED | هنالك الكثير من التعقيدات العلميه المرحه اتمنى ان اتحدث عنها طوال هذه الأمسيه لكني لن افعل ذلك |
Hayır, göz ardı edemeyeceğim önemli karmaşıklıklar var. | Open Subtitles | لا، هناك الكثير من التعقيدات لى, لأكمل الأمر |
Hayır, göz ardı edemeyeceğim önemli karmaşıklıklar var. | Open Subtitles | لا، هناك الكثير من التعقيدات لى, لأكمل الأمر |
Olay Washington'da bazı ciddi politik karmaşıklıklar yarattı. | Open Subtitles | هذا الحادث تسبب فى بعض التعقيدات "السياسية الخطيرة فى "واشنطن |