Evet! Evet! kasıklarına çalış! | Open Subtitles | أجل ، حطم فخذه المعذرة ، أيمكنك التقاط صورة لنا؟ |
1870 yılında doğan Bay Fish ucuna çivi çakılı sopalarla kıçına şaplak yemekten ve kasıklarına dibine kadar iğneler sokmaktan hoşlanırdı. | Open Subtitles | سيد فيش ولد فى 1870 كان يستمتع بالضرب بمجداف به مسامير حشو الأبر داخل فخذه |
Michael Jackson'ın sahnede kasıklarına davrandığından daha da saldırgan... | Open Subtitles | أكثر عدوانية من مايكل جاكسون عندما يعامل فخذه على المسرح |
Onu öldürmek istemiyoruz. Etrafına ateş edin Beline ve kasıklarına. | Open Subtitles | لا نريد قتله ، اطلقوا عليه حول الفخذ والبطن |
İki el kasıklarına, bir el de kafasına ateş edilmiş. | Open Subtitles | طلقات على الفخذ وواحدة في الرأس |
Bir silahı kasıklarına bastırıp heyecanlanman fikrinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره فكرة أنك تتعرض لتهديد بضغط سلاح على أحشائك |
Sonra en iyi arkadaşım Jew Sweeney içeri daldı ve kasıklarına bir top yedi. | Open Subtitles | بعدها صديقي المفضل جيف سوينّي حل محلي و تلقى ضربة على فخذه |
Dediğine göre ilk aikido dersinde eğitmen acemilerle konuşurken kasıklarına tekme atmışsın. | Open Subtitles | قال أنّكِ خلال درسكِ الأول فى (الايكيدو) ركلتِ المدرب فى فخذه بينما كان يتصدي للمجندين |
Çıkarttıklarını da kasıklarına nakletmişler ki bozulmasınlar diye. | Open Subtitles | ...وزرعوها في فخذه لكي لا تموت |
- Ağrı kasıklarına indi. | Open Subtitles | حسنا، والآن ألمة في الفخذ |
Yine de kasıklarına silahı bastırıp, kalp atışlarını hayalarında hissetme gibi fantazilerin olduysa garip olurdu. | Open Subtitles | جيد لأنه غريب لو كانت لديك تخيلات بشأن ضغط سلاح على أحشائك وشعور نبضاتك عند خصيتيك |