"kasabalara" - Translation from Turkish to Arabic

    • المدن
        
    • البلدات
        
    • بلدات
        
    Ve şimdi taşıma araçları da olduğu için, onları tomruk ya da maden kamyonlarıyla sattıkları kasabalara taşıyorlar. TED و الآن حصلوا على وسائل النقل، إنهم ينقلونه على شاحنات قطع الأخشاب أو شاحنات المناجم إلى المدن حيث يبيعونه.
    Şimdi şuraya oturup El Paso'ya ve çevredeki bütün kasabalara telgraf çekip onları uyar, tamam mı? Open Subtitles لماذا لا تجلس و ترسل انذارا الى ال باسو و تنذر باقي المدن المحيطة
    Buyuk sehirlere yakin olanlari atip daha cok kucuk kasabalara, kirsal alanlara yogunlasalim. Open Subtitles سوف نستثني الموجودين في أو بالقرب من المدن الكبيرة ونركز على المدن الصغيرة، المناطق القروية
    kasabalara indiğimizde insanlar bizi kollarını açarak karşılıyordu. Open Subtitles كانت كالموجة عندما كنا نصل البلدات الناس كانوا يستقبلوننا بأذرع مفتوحة
    Canavarlar küçük kasabalara bayılırlar. Open Subtitles الوُحوش يعشقون البلدات الصغيرة.
    Batmakta olan şirketleri alıp işgücünün yüzde otuzunu işten çıkarırdı ve Amerikan kasabalarını hayalet kasabalara çevirirdi. TED كان يدخل في الشركات التي تسقط ويقطع 30 بالمائة من قوة العمل يحيل بلدات أمريكية كاملة إلى بلدات أشباح ببساطة.
    Sen veya başkası olsun, kasabalara gitmeyi hiç istemezsiniz. Open Subtitles حسناً، أنت لم تكن تُريد أبداً الذهاب إلى المدن
    Şimdi sayacağım kasabalara hastalık yayılmış durumda. Open Subtitles بسبب مرض جنون البقر المدن التي تأثرت بالوباء هي
    Şimdi neden oturup El Paso'ya ve civardaki diğer kasabalara haber vermiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تجلس و ترسل إنذارا الى ال باسو و تنذر باقي المدن المحيطة
    Yeni kurulan Ulusal Barış Gücü yüksek seviyedeki şiddetle başa çıkabilmeyi mümkün kılmak için ilk kez kasabalara konuşlandırıldı. Open Subtitles قوات حفظ الأمن الوطني الجديدة ستعمل للمرة الأولى في المدن بدون تسامح مع معدلات العنف المرتفعة
    Hazreti İsa, varlığını aramızda hissettiğimizde, Tanrının katını kasabalara ve burası gibi ıssız yerlere taşıdın. Open Subtitles يا سيدي عندما تأتي بيننا وتستعيد مملكة الرب في المدن والأماكن المعزولة كهذه
    Geçtiğimiz ayda, vilâyet boyunca kıyı şeridindeki kasabalara hücum ettiler. Open Subtitles هذا الشهر الماضي لقد تم مداهمة المدن الساحلية على طول المحافظة.
    Bu küçük kasabalara hakim değiliz. Open Subtitles تعلمون، هذه المدن الصغيرة، نحن لا السيطرة عليها.
    Kimsenin kasabalara gitmesini istemedik Ivy. Open Subtitles لم نرد أن يذهبأ واحد إلى المدن آيفي.
    Radyoda saldırıların şehirlerde başlayıp küçük kasabalara, ve şimdi de yollara yayıldığını söylüyorlar. Open Subtitles الراديو قال ان الهجمات حدثت فى المدن... ... و امتدت للقرى و الآن للطرقات
    Ama yıkılmış kasabalara gidin ve aç, yarı yanık bir çocuğun elini tutun o zaman başka bilirsiniz. Open Subtitles لكن الذهاب الى المدن المدمرة وأمساك بيد طفل جائع نصف محترق لكن الذهاب الى المدن المدمرة وأمساك بيد طفل جائع نصف محترق سوف تعرفون الفرق
    Ve civar kasabalara haber vermelisin, değil mi? Open Subtitles و تنذر باقي المدن المحيطة
    Ama bu kez de bombalar, komşu kasabalara düşüyor. Open Subtitles لكنها تسقط على المدن القريبة
    Canavarlar küçük kasabalara bayılırlar. Open Subtitles الوُحوش يعشقون البلدات الصغيرة.
    Ama şehirler arasındaki küçük kasabalara yapmamıştık. Open Subtitles لكن ليس البلدات الصخرى بينها
    Ama kimseyi gözden kaçırma Granview'de kaybolan biri var mı araştır yoksa yakın kasabalara bak. Open Subtitles ولا عليك من الأشخاص خارج البلدة وأعلم أن كان هناك أحد مفقود في (غراندفيو) -إذا لم يكن هناك أحد ألق نظرة على البلدات القريبة، اتفقنا؟
    Bu onlara ve sürülerin geçtiği kasabalara iyi bir ders olur. Open Subtitles هكذا سيعرفون من يتحكم فى بلدات رعاة البقر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more