| Burası kasiyerin bölümü. | Open Subtitles | هذا موقع الصرّاف |
| Duvar, kasiyerin görüntüsünü engelliyor. | Open Subtitles | الجدار يُخفي الصرّاف |
| Burası iki kasiyerin durduğu kısım. | Open Subtitles | هنا القسم الذي يعمل فيه صرافان |
| Orası da 2 kasiyerin olduğu kısım. | Open Subtitles | هنا القسم الذي يعمل فيه صرافان |
| Prezervatifleri alırken kasiyerin dik dik bakışlarına maruz kaldım. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت-فضحهم وقحة من قبل أمين الصندوق في الصيدلية. |
| Şimdi, onun kredi kartı kayıtları bugün erken saatlerde Massachusetts'deki ölü bir kasiyerin arabasında bulundu. | Open Subtitles | الآن، سجلاّت بطاقته الإئتمانيّة تشير إلى أنّه كان في (ديرفيلد) بـ(ماساتشوستس) سابقاً اليوم، في محطة للشاحنات حيث تمّ العثور على أمين الصندوق مقتولاً. |
| Boylan polise, kasiyerin silahı tezgahın altındaki sarılı bir kılıftan çekip çıkardığını söylemişti. | Open Subtitles | و(بويلان) أخبر الشرطة أن الصرّاف سحب السلاح من المحفظة التي تحتَ العداد |
| Orası da 2 kasiyerin olduğu kısım. | Open Subtitles | هنا القسم الذي يعمل فيه صرافان |